Her anne babanın kafasında olan bir soru: “Çocuğum başarılı olur mu?” Peki “çocuğum başarılı olsun” dediğimizde ne kast ediyoruz ve niçin bu o kadar önemli? Önceki makalelerimizin birinde “Allah(c.c)-u ve Peygamber(s.a.s)-i tanıyan, ailesine saygıda kusur etmeyen, sağlıklı düşünen, fikrini özgürce ifade eden, soru soran, sorgulayan, araştıran, iletişim kurmakta zorluk çekmeyen, egosu küçük, kalbi büyük, zihni berrak, elleri hızlı, sorumluluk sahibi gibi bir çok olumlu özelliklere sahip evlat” başarılıdır diye bir tanımlama yapmıştık. Ancak başarı kriterleri her aile için bir birinden farklı olabilir. Çocuğun başarılı olması demek bir nevi anne babanın kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmiş olması demektir. Yani çocuğun başarısı aynı zamanda anne babanın başarısı olduğu için bu konu her zaman ailenin gündemini oluşturmaktadır.
Çocuğun başarısını etkileyen en önemli dört faktörü eğitim, terbiye, özgüven ve yaratıcı düşünme olarak sıralamıştık. Gerçek şu ki, zaman geçtikce günümüzün toplumunda anne babalar çocuklarının yaratıcı düşünme becerilerinin gelişmesi için fazla çaba sarf etmiyor, çocuklarının bu yöndeki yeteneklerini desteklemiyorlar. “Yaratıcılık veya yaratıcı düşünce nedir?” sorusuna verilebilecek pek çok cevap bulunabilir, belki de herkes kendi açısından bu cevabı verebilir…
Yaratıc Düşünme
(İngilizce karşılığı “creative thinking” dir.) – Yeni nesnelerin, süreçlerin ya da kavramların ortaya çıkmasını sağlayan, olmayan bir şeyi hayal edebilme, özgürce düşünebilme, bir işi farklı yollarla yapabilme ve yeni fikirler geliştirebilme, sorunlara yeni çözümler üretebilme yeteneğidir. Başka bir deyişle yaratıcılık, herkesin gördüğü şeyi aynı görüp onunla ilgili farklı şeyler düşünebilmektir.
Yaratıcı düşünme gücüne sahip çocukların ortak özellikleri:
Hayal dünyası geniş
İlgi alanları çok yönlü
Meraklı
Araştırmacı
Çalışkan
Coşkulu
Özgürce düşünen
Kolay kolay pes etmeyen
Başarılı
0-6 yaş çocukların çoğunun yüksek hayal gücüne sahip olmasının nedeni henüz yetişkinler gibi gerçekleri gerçek olmayanlardan ayıramamasıdır. Bu sebepten hayal gücünü kullanarak olaylara farklı açıdan bakabilme özellikleri vardır. Konuştukları, söyledikleri anne babalarına saçma gelebilir, ama yaratıcı düşünme becerisi onların kişisel gelişimi açısından çok önemli.
Her şeyin hızla geliştiği, teknolojinin nerdeyse hayatımızın her alanını kapsadığı, büyük üretim şirketlerinin her gün yeni fikirlere ihtiyac duyduğu bir dönemde yaşıyoruz. Gün geçtikce insanlarda merak uyandırmak zorlaştığı için üretim ve satış şirketleri başta olmak üzere her alanda yeni ve farklı fikirli insanlara ihtiyaç artmaktadır. Bu sebepten bir çok devletlerin büyük şirketleri çocuklar için bir birinden farklı etkinlikler, sergi ve projeler hazırlamakla onların yeni fikirlerinden yararlanmaktadır. Artık şirketler yeni eleman alırken adayların yalnız diplomasına değil, aynı zamanda problem ve sorunlara yaklaşım şeklini, çözüm üretebilme becerisini, kısacası yaratıcı düşünme becerisini öncelikli görüyorlar.
O yüzden çocuklarını geleceğe hazırlamak isteyen her anne baba bunları hesaba katmak zorundadır. Her çocuğun yaratıcı düşünme becerisi ailede gelişmeye başlar ve bu gelişimin tamamlanması için çocuk ilkokul ve ortaokul döneminde desteğe ihtiyaç duyar. Çünkü ilkokul çağı itibariyle çocuğun güçlü ve zayıf olduğu yönleri, ilgileri öne çıkar ve kişiliği şekillenmeye başlar. Fakat bu dönemde de en büyük tehdit okullardaki eğitim sistemidir. Mevcut eğitim sistemi çocukların yeteneklerini daha da geliştirmek yerine tam tersine onları standart hale getiriyor, sadece ders çalışmaya ve sınavlara hazırlanmaya odaklı yapıyor. Bu sebepten 0-6 yaş döneminde çocuklarının çok ufak gelişmelerini başarı olarak gören anne babalar ilkokul yılları itibariyle çocuğunun dersleri dışındakı yeteneklerini görmezden geliyorlar. (Anne babalar, kendimize soralım en son ne zaman çocuğumuzu her hangi soruna farklı bir yaklaşımını övdük, çizdiği resme hayranlıkla baktık, bizim için saçma kendisi için önemli olan bir hayaline destek çıktık?…) Maalesef gün geçtikce ailelerin, öğretmelerin ve toplumun başarı algısı sınavlardan alınan notlar üzerine daha fazla yoğunlaşmaktadır. Kısacası, bu dönem çocukların yeteneklerini tam ortaya çıkaracakken veya onları keşfedecekken budanmaya başladığı bir dönemdir.
Bazı aileler çocuklarını özel okullara yazdırmakla sorunu çözmeyi seçiyorlar. Ancak buna gücü yetmeyen yüzbinlerce aile var. Bu durumda ailelerin yapması gereken şey en azından lise yıllarına kadar çocuğunu bu yönde desteklemesidir. “Yaratıcı Düşünme becerisi nasıl kazanılır?” konusunda anne babalara bazi tavsiyeler:
1. Her Çocuğun Özel Olduğunun Farkında Olmak.
Her çocuğun özel beceri ve yetenekleri olduğunu kabul edin ve çocuktaki yetenekleri ve becerilerini fark edebilmeniz için geniş bir bakış açısına sahip olmaya çalışın.
2. Çocuğu İzlemek.
Çocuğunuzun yetenek ve becerilerini oyun oynarken, resim çizerken, yemek yerken, hayallerini anlatırken açık ve önyargısız izleyin. Neleri nasıl yapıyor? Nasıl davranıyor? Nelere ilgi duyuyor? İnanın çocuğunuzu yeniden keşfedecek ve onunla gurur duyacaksınız.
3. Çocuğun Güçlü Olduğu Yönlerine Odaklanmak.
Anne ve babalar genelde çocuklarının yapabildiklerinden çok yapamadıklarına odaklanırlar. Yapamadıklarını eleştirerek daha iyi yapmalarını sağlayacaklarını düşünürler. Oysa çocuğunuzun başarılı olduğu becerilerine yoğunlaşırsanız gerçekten çocuğunuzu daha farklı bir gözle görmeye başlayacaksınızdır. Bu tutumunuz çocuğun özgüvenini artıracak ve daha yaratıcı olmasına sebep olacaktır.
4. Çocuğunuzun Yetenek ve Becerilerini Listelemek.
Çocuğunuzun yetenek ve becerilerini sözel-dil, matematik, mantık, içsel zeka, sanatsal yetenekler, spor, müzik yeteneği gibi alanlara ayırarak gözlemlerinizi bu başlıklar altında sıralayın. Hangi alanda daha çok olumlu beceri sıralayabildiyseniz çocuğunuzu bu alanlarda geliştirip fırsatlar tanıyınız.
5. Yaratıcı Kişileri Gözlemlemek.
Çocuklar yaratıcı düşünme becerisini kazandırmanın en etkili yollarından biri de çevremizde yaratıcı diye nitelendirdiğiniz, düşünceleriyle bizde hayranlık uyandıran veya bize “benim niye aklıma gelmedi” dedirtebilen kişileri gözlemlemesini sağlamaktır. Böylece çocuk daha önce hiç farkına varmadığı şeyleri farkedecek, kendi bakış açısını genişletmiş olacak.
6. Bol Bol Oyun Oynamak.
Çocuğun yaratıcı bakış açısı oyun oynarken gelişir. Bu sebepten anne babalar çocuklara bol bol oyun oynamaya fırsat tanımalı ve birlikte oyun oynayarak zaman gecirmeye özen gösterin. Oyun oynarken çocuğunuzun size liderlik etmesine izin verin.
Hazır oyuncaklardan olabildiğince uzak durun. Çocuğunuza daha çok yaratıcılığını kullanabileceği, oyun kurabileceği oyuncaklar seçin. Çocuğunuzun yaratıcılığını kullanabileceği materyallerin olduğu güvenli bir köşe oluşturabilirsiniz. Tebeşir, karton, makas, yapıştırıcı, hamur, boya kalemleri, parmak boyası koyabilirsiniz.
7. Merak Uyandırmak.
Çocuğun ilgi alanına dahil olan, yaratıcı becerileri geliştiren programları ailece izlemek ve beraberce benzeri şeyler yapmak çocuklarda ilgi uyandırır. Örneğin resim çizmeyi seven bir çocuğa çocuklar için hazırlanmış resim çizme teknikleri ile ilgili videoları izlettirseniz onda merak uyandırmış olacaksınız. Çok kısa zamanda daha profesyonal çizebilmek için çalışacaktır. Çocukları yaz okullarına veya kurslarına katılmasını sağlamakla da sevdiği alana daha çok merak uyandırılabilir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin, çocukların doğal merak ve tutkularını desteklemeleri çocuklar için büyük motivasyondur. Çocukların kendileri için önemli olan bir konuda araştırma yapmaları veya bir şey yaratmaları onların bu konuyu daha derinlemesine öğrenme heveslerini artırır.
8. Problem Çözme Becerilerini Geliştirmek.
Anne babalar çocukların yeni çözümler üretebilmesi için günlük hayatta çözebilecekleri bir takım problemler sunmalı. Her hangi bir problemin çözümü çocukların farklı çözüm yollarını denemesine, risk almasına fırsat yaratır ve onun yaratıcı düşünme becerilerini geliştirir. Yaratıcı düşünme becerisi, problem çözme becerisinin bir alt içeriğidir. Çocuğunuzun yarattığı fikirlere ve önerilere açık olun, onu takdir edin. Gerçekçi bilgilerin yeri önemlidir ancak yaratıcı çözümlerin ve cevaplarında yeri ayrıdır.
9. Hata Yapmasına Fırsat Tanıyın.
Çocuğunuzu utandırmayın. Çocuklar genellikle deneme-yanılma yolu ile çalışırlar. Bu sebeple hata yaptığında çocuğunuzu düzeltmek yerine farklı bir yol denemesi için onu destekleyin. Yargılayıcı, eleştirel sözleri kullanmamaya özen gösterin. “Bu şekilde yapılmaz”, ”Böyle yapacaksın” veya “Hiçbir şeyi doğru düzgün yapamıyorsun” gibi söylemlerden uzak durun.
Hata yapmaktan çekinen çocuklar daha az yaratıcı olabiliyor. Bu nedenle başarısızlık ile karşılaştığını düşündüğünde çocuğunuza “neyi farklı yaparsak daha iyi olur?” gibi düşünmesine ve yaratıcılığını kullanmasını gerektirecek sorular ile destek verebilirsiniz. Mükemmeli aramayın. Çocuğunuz bir etkinlik yaparken daha iyi görünmesi veya daha hızlı tamamlanması için kontrolü ele almayın. Etkinliğini tamamlamasını çocuğunuza bırakın. Bu süreç çocuğunuzun yaratıcılığı için önemlidir.
10. Sorular Sorarak Düşünmesini Sağlamak.
Çocuğunuza günlük hayatta yaratıcı düşünebilmesi için sorular yöneltebilirsiniz. Çocuğunuza sorduğunuz soruları biraz değiştirerek onun gelişimine büyük katkınız olabilir. Bu sorular sayesinde çocuğunuzun yaratıcılığını, düşünme becerisini, hayal gücünü ve öğrenme becerisini geliştirmiş olursunuz. Çocuğa sorulan iyi sorular çocuğun kutunun dışında düşünmesini ve çözümler üretmesine yardımcı olur. Örneğin
“Rüzgârlı havada gezmeyi seviyor musun?” yerine “Rüzgârla savrulan yaprak olsan nereye uçardın?”
“Gökkuşağının kaç rengi var?” yerine “Gökkuşağı acaba gökyüzüne nasıl çıkıyor?”
“Yağmur neden yağar?” yerine “Acaba bulutlar nasıl yağmura dönüşüyor?”
“Gökyüzünde uçan kuşun ismi ne?” yerine “Uçabilseydin ne yapardın? “
“Yeşil rengi seviyormusun?” yerine “Yeşil renk sana neler hatırlatıyor?”
George S.Patton-nun dediği gibi “İnsanlara bir şeyin nasıl yapılması gerektiğini söylemeyin. Yapılmasını istediğiniz şeyin ne olduğunu söyleyin ve yaratıcılıkları ile sizi nasıl hayran bırakacaklarını görün.”

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?