Vakit sabah
Medeniyetin can evi sokaklar
Vuruluyor şah damarından
Al kanlar yuvarlanıyor kaldırımlarda
Burundan geliyor ak sütler
Vakit öğlen
Sokaklar çiğneniyor
Ölü kardeşlerin etinden menüler
Gömlekleri önden yırtılmış Yusuflar geçiyor
İbrahimler put yontuyor babalarına
Kalbini de yiyor Eyüplerin kurtlar dilini de
Gururla kesiliyor duvarlarda ceddimiz kabil
Vakit asr
Gül suyu hürmetine durun diyor
Kapılardan bazıları sokaklarda
Ezilmek değil de ezmeniz acıtıyor
La havle vela kuvvete
Ne çabuk geçti topuğunuzun sancısı
Bu ihanet bu yarı yolda bırakmak da ne
Bakın hançer Âdemin elmasına
Ne kadar da yakın bakın
Görmez misiniz?
Duymaz mısınız?
Dilsiz misiniz?
İnliyor sokaklar
Güneşin battığı yerden doğması yakın
Vakit akşam
Zayıf alınıyor sokakların nabzı
Bir keşke sızlıyor ince ince de olsa
“Yataktaki Ali olamadık
Mağaradaki örümcek olsaydık
Çamur olacağımıza toprak kalsaydık”
Vakit yatsı
Sokaklar çekiliyor başa yorgan yorgan…
Sağ olsun başın Ey in(s)anan

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?