Yolculuk ruhun ve bedenin çalıştırılmasıdır. Zahmet ve meşakkattir aynı zamanda. Ruhen kendini dinleme ve nefis muhasebesi yapmadır. Yolculukta geri dönmeme düşüncesi oluşur. Ölüm hatırlanır.

Hz. Adem (as)’ın cennetten çıkarılarak dünyaya gönderilişi ile başladı hayat yolculuğu. İnsanlık tarihinin başlangıcı oldu bu yolculuk. Çıktığı bu yolculukta ilk olarak Havva annemizi bularak başladı hayat yolculuğuna. Hz. Âdem (as) ile başlayan hayat yolculuğu ta kıyamete kadar devam edecektir. Yolculuk; ülkeden ülkeye veya ülke içerisinde bir yerden bir yere gidiş olarak anlatılır sözlük kitaplarında. Kur’an, bize seyahat etmeyi tavsiye eder. Yolculuk yaparken dikkatlerimizi çekmesi gereken şey Rabbimizin kudretinin sonsuz oluşudur. O, yaratmaya ve öldürmeye tek söz sahibidir. Nice milletler, kavimler geldi geçti. Onların varlığını, yaşamışlıklarını geride bıraktıkları eserlerden anlıyoruz ve yeniden imanımızı tazeliyoruz. “Sizden önce (nice) hayat tarzları gelip geçti. Öyleyse, yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.” (Ali İmran, 137) Yola çıkan yolcuların farklı düşünce ve amaç içinde olduklarını görürüz. Amaçsız, hedefsiz ve sebepsiz yolculuk yapılmaz. Yolculuğun mutlaka bir hedefi, sebebi olmalı ki hayatımıza bir anlam,
maneviyatımıza bir güzellik katsın. Peygamberler, vahyi aktarmak ve insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için yolculuk yapmışlardır. Alimler, ilim öğrenmek için uzun ve yorucu yolculuklarla ilimlerini arttırmışlar ve ilimlerinin günümüze kadar ulaşmasını sağlamışlardır. Allah yolunda savaşmak için farklı ülkelere yapılan yolculukları da sayabiliriz. Sahabelerin ülkemize kadar gelip burada yaşamış olması ve kabirlerinin de burada olması bizleri ne kadar etkilemektedir. Çıktıkları şehadet yolculuğu onları bizim ülkemize kadar getirmiştir. Akraba ve arkadaş ziyaretleri, düğün, tarihi yerleri ve kutsal mabetleri görme ve inceleme de yapılan yolculuklar arasında sayılır. Yolculuklar, yeni düşüncelere gebedir. Her yolculuk insana bir şeyler katar. Aslında yenilenme için bir başlangıç da olabilir. Her yenilikte bir lezzet vardır. Yolculuk da öyle değil midir? Yeni yerler keşfederken kendinin de yenilendiğini fark edersin. Aynı zamanda yeni ve farklı şeyler de öğrenirsin. Bazen de kendini öğrenirsin. Yolculukta nefsinin iyi ve kötü yönlerinden hangisinin daha belirgin olduğunu anlarsın. Arkadaş seçiminde veya arkadaşımızın iyi mi, kötü mü olduğunu anlamak için de Peygamberimiz yolculuğu tavsiye etmiştir. Yolculuk ruhun ve bedenin çalıştırılmasıdır. Zahmet ve meşakkattir aynı zamanda. Ruhen kendini dinleme ve nefis muhasebesi yapmadır. Yolculukta geri dönmeme düşüncesi oluşur. Ölüm hatırlanır. Karada, denizde ve havada yapılan bütün yolculuklar içerisinde sanırım en çok hava yolculuğu ölümü hatırlatır. Uçağın düşmesi, geminin batması, arabaların çarpışması gibi düşünceler hayatımızı ve ömrümüzü nasıl geçirdiğimizi yeniden hatırlatır. İman eden kalplerde bir teslimiyet olur ve dudaklardan dua sözleri dökülür. Kendi nefis muhasebene dalarsın yolculuk boyunca. Eksik yapılan ibadetlerin pişmanlığı kalbi hüzünlendirir. Tövbe ve istiğfar ile yolculuğa devam edersin. Yolculuk aynı zamanda kâinat kitabını okumadır. Yolculuk boyunca derin tefekkür edilecek manzaralarla karşılaşırsın. Beni en çok uçak yolculuğu etkiler. Uçağın havada durması bir mucize gibi gelir. Bulutların arasından yol almak tarif edilemez
bir duygu. Gökyüzünün maviliği, bulutların beyazlığı, dağların heybetli duruşu… Hepsine baktığında Rabbinin sonsuz kudretini ve gücünü hissedersin. Aşağı baktığında küçülen binaların ve insanların, her şeyin nokta gibi olduğunu görürsün. Tefekküre dalarsın, düşünürsün ve şöyle dersin:’ ‘Allah katında değerli olursan yükselirsin, eğer Allah katında değer kaybedersen tıpkı yerdeki bir nokta misali olursun.’’ Yolculuklar Allah için yapılmışsa değerlidir. O’nun adının anıldığı her şeyde bir güzellik vardır. O’nun adına yapılan yolculuklar amel defterimize yazılacaktır. Nefsani arzuların peşinde koşulan ve bu amaç için yapılan yolculuklar insana hüsran ve yorgunluk olarak kalacaktır. Yaratılan her canlının ve her şeyin bir sonu vardır. Sonsuz ve ölümsüz olan sadece Rabbimizdir. Yolculukların da bir sonu vardır. Maide suresi 18. ayet yolculuğun sonunu bize şöyle anlatır. “Zira göklerde ve yerde ve ikisi arasında bulunan her şey üzerindeki hükümranlık Allah’a aittir ve bütün yolculuklar onda nihayet bulur.”

Selam ve dua ile

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?