İlgisiz ve Kayıtsız Anne-Baba Tutumları
İlgisiz ve kayıtsız aile tipinde anne baba çocuğun davranışlarına karşı vurdum duymaz olurlar. Çocuklarını önemsemezler ve onların ihtiyaclarını çoğu zaman görmezden gelirler. Bu ailelerde ciddi bir iletişim kopukluğu gözlenilir ve çocuk yanlızlığa itilir. Çocuğun okul derslerinin takibi, yeteneklerinin geliştirilmesi, ilgi alanına sayğı duyma ve ona destek olma konusunda yoksun olan bu ailelerde çocuk kendi başına bırakılır. Zamanla bu çocukların okula olan hevesi azalır, yetenekleri zayıflar, kendini gereksiz ve beceriksiz olarag algılamaya başlar. Anne babaların kişilik yapıları değişken olabilir. Rahat, pasif, vurdumduymaz oldukları gibi saldırgan da olabilirler.
Bu tip ailelerde anne babalar çocuğa karşı kayıtsız kaldığını kabul etmez, çocuğunu doyuzdurmakla, giyindirmekle ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamakla vazifesini hakkıyla yaptığına inanır. Oysa, gerçekte bu ailelerin çocukları anne baba sevgisine ne kadar çok muhtaç olduklarını ifade etmek fırsatından mahrum burakılırlar. Bu çocukların çoğu ailesinden manevi gıdayı alamaz, anne babasına sarılamaz, onları öpemez, derdlerini anlatamaz ve onları ne kadar çok sevdiğini dile getiremez.
İlgisiz ve kayıtsız tutumla yetişen çocukların özellikleri:
Özgüven eksikliği yaşayabilir.
Dikkat çekmek ya da ebeveyni cezalandırmak için etrafına zarar verici davranışlar sergileyebilir.
Hayattan ve kendinden beklentileri olmaz.
Sözlü iletişim yetersizliğinden dolayı dil gelişiminde gecikme, konuşma bozuklukları gözlemlenebilir .
Bu çocuğun tek amacı sevgi görmek, dikkat çekmek, varlığını ispatlayabilmek olduğu için daha ileriki yıllarda ev ortamında bulamadığı ilgi ve sevgiyi dışarıda arayabilir .
Kötü niyetli insanların, çetelerin kurbanı olabilirler.
Büyüdükçe aile ile çatışmaları artabilir, aileden intikam alma yollarını arayabilir, onlardan uzaklaşabilir.
Anne babanın ilgiye bakıma muhtaç olduğu zamanlarda onların yanında bulunmaz.
Mükemmeliyetçi Anne-Baba Tutumları
Bu tip ailelerde anne babalar çocuklarından çok yüksek beklenti içindedirler. Çocukların yetenekleriyle anne baba beklentisi arasında denge olmaması çocuklardan sürekli daha başarılı olmaları beklenilir ve sürekli başka çocuklarla kıyaslama yaparlar. Çocuklarını “yarış atı” gibi akranları ile yarıştırırlar. Mükemmeliyetçi anne baba daha çok kendilerinin beceremediklerini, zamanında yapamadıklarını çocuklarının yaptığını görmek isterler. Bu ailelerde çocuk çok iyi resim yapmalı, şarkı söylemeli, iyi konuşmalı, iyi yüzmeli, koşmalı, akranları arasında lider olmalı, kısacası her alanda örnek davranışlar sergileyen bir çocuk olmalı.
Bu tip anne babalar çocuğun kapasitesini dikkate almadıkları için yüksek beklentileri çocuğu baskı altında bırakır. Ailenin bu tutumu çocuğu sürekli huzursuz, kaygılı yapar ve istenen sonucu elde edemeyince anne babaya karşı utanç duyar.
Bu anne babalar çocuklarını olduğu gibi kabul etmezler, çocuklarının kapasitelerini zorlarlar, eksik olan kısımlarını özel derslerle telafi etmeye çalışırlar. Ailede kurallar ve kalıplar vardır, çocuklar bu kurallara uymak zorundadır. Kurallara uymadığı zaman önce duygusal sömürü “saçımı süpürge yaptım, hayırsız evlat…” işe yaramazsa fiziksel şiddet uygulanmaktadır. Mükemmeliyetçi anne baba tutumunda çocuklar tıpkı bir büyük gibi yetiştirilir, çocuğun arkadaşlarını bile aile seçer.
Bu tip ailelerde anne baba bu şekilde ideal çocuk yetiştirdiklerini düşünürler. Oysa, gerçekte yaptıkları şey kendilerinde olan eksikleri çocuğu üzerinden kapatarak kendi vicdanlarını rahatlatmaktan başka bir şey değil.
Mükemmeliyetçi tutumla yetişen çocukların özellikleri:
Aşırı titiz ya da tam tersi dağınık çocuklardır.
Yanlış yapmaktan çekinirler.
Kendilerine güvenleri yoktur.
Her işte en iyi ve en üstün olmak ister, fakat başarısızlık karşısında kolayca hayal kırıklığı yaşar ve çalışmayı tamamıyla bırakabilir.
Çocuk kendi doğal iç güdüleri ve ağır kurallar arasında sıkışıp kaldığından sürekli bir iç çatışma içinde olur.
Okul sırası hep derli toplu, ders aralarında ödev yapan bireyler olurlar.
Oysa, her çocuğun hayal dünyası, ilgi alanı, yetenekleri ve potansiyeli farklıdır. Anne babanın beklentileri çocuğun potansiyelini aşmamalı, aynı zamanda çocuğun yaşı, gelişim aşamaları dikkate alınmalı ve ona çocukluğunu yaşama fırsatı verilmelidir.
Reddedici Anne-Baba Tutumları
Bu tip ailelerde devamlı olarak çocuğun her yaptığı eleştirilir. Adeta şocuğun olumlu yönleri değil olumsuz yönleri, eksik ve yanlış davranışları araştırılır. Çocuğa baskı yapmak için her türlü fırsat kollanır. Her türlü sorun çocuktan bilinir ve çocuk adeta “günah keçisi” olarak bilinir. Bu tip anne baba davranışlarının çok farklı sebepleri vardır. Çocuk evlilik dışı, istenmeyen bir bebek olabilir, anne baba olmaya madden ve manen hazır olmayabilirler, çocukta bedensel ve ruhsal açıdan bir engel veya özür olabilir, anne ya da baba çocuğa aşırı düşkünlük gösterip eşini ihmal ediyor olabilir. İhmal edildiğini düşünen eş çocuğu kendisine rakip olarak görebilir. Çocuğu kıskanabilir. Bu nedenle çocuğa karşı düşmanca davranabilir. Ayrıca çalışan bir anneyse annenin iş hayatının kesintiye uğramasına veya kariyerine engel olduğu için, çalışan anne babanın her ikisinin işteki yorgunluğu, gün boyu elde etmiş oldukları stres nedeni ile böyle davranmış olabilirler. Sebep ne olursa olsun hiçbir bahane çocuğu ret etme konusun da kabul edilir olamaz.
Reddedici tutumla yetişen çocukların özellikleri:
Bu çocuklar onaylanma, taktir edilme, yardım alma duygusundan uzaktır
Sinirli, agresif bir yapıları vardır
Sıklıkla duygusal kırgınlıklar yaşarlar
Sevgiye en çok muhtaç olduğu zamanlar da ret edildiği, horlandığı için çocuğun ruhu derinden yara alır.
Dertlerini anne babası ile paylaşamazlar ve problemleri ile başbaşa kalırlar.
Çeşitli psikolojik bozukluklara yatkındırlar, ileriki dönemlerde inatçılık, hırçınlık, uyumsuzluk, çete kurma ve çetelere üye olma, yasa dışı eylemlerde bulunma, depresyon, nevrozlar ve intihar eğilimleri görülebilir.
Hiçbir zaman kendisine ait bir güven duygusu geliştiremeyebilir.
Şiddetli ve aşırı bastırılmış duygular nedeniyle dengesiz bir kişilik sergileyebilir.
Oysa, her çocuk anne baba sevgisine, onlar tarafından onaylanmağa, başarılı olduğu zaman takdir olunmağa ihtiyac duyar. Başarılı çocuklarla yapılan bir araştırmada bu çocukların en önemli ortak özelliklerinden birinin ailesi tarafından motive edilmesi ve desteklenmesi olduğu ortaya çıkmıştır.
Güven Veren, Destekleyen, Kabul Eden Anne-Baba Tutumları
Bu tip ailelerde çocuklara karşı her zaman hoşgörü ve destekleme vardır. Ailede çocuğa karşı olan sevgi karşılıksızdır. Anne baba çocuklarını bir birey olarak kabul ederler ve çocuklarına kendilerini ifade etme özgürlüğü verirler. Anne babanın, birbirlerine ve çocuklarına karşı olan duyguları açık ve nettir. Karşılıklı hak ve sorumluluklarla birlikte, uyulması gerekli kurallar mevcuttur. Aile çocuğa yol gösterir ama aile değerlerine, kurallarına ve prensiplerine ters gelmediği sürece çocuğu alacağı kararlar konusunda serbest bırakır, kararlarına saygı duyulur. Çocuğa verdiği kararın sorumluluğunu kendi taşıdığı, sonuçlara katlanması gerektiği öğretilir.
Ayrıca bu ailelerde anne baba çocuğu için iyi bir modeldir. Çocuklarında görmek istemedikleri davranışları kendileri de yapmazlar. Ev ve toplum kuralları çocuğa anlatılırlır, bu kuralların konulma nedeni kendisine açıklanır. Çocuğa şiddet ve duygusal yaptırım uygulamak yerine nedenler anlatılarak ve ikna edilerek denetleme tercih edilir. Davranışların ölçülü ve tutarlı olduğu bu tutum, çocuğun kişiliğinin dengeli biçimde gelişimine fırsat tanıyan bir yaklaşımdır. Anne baba, çocuğun ilgilerini göz önünde tutarak, onun yeteneklerini geliştirecek ortamı hazırlar ve çocuklar, deneyim kazanma konusunda cesaretlendirilirler, özerk yetişirler. Ayrıca bu tip ailelerde kurallar gerektiğinde esnek olabilir.
Güven veren, destekleyen, kabul eden tutumla yetişen çocukların özellikleri:
Sosyal açıdan dengeli, işbirliğine giren çocuklardır.
Hoşgörülü, açık fikirli, arkadaş canlısı ve duygusaldırlar.
Kendine ve çevresine saygılıdırlar.
Özgüvenleri yüksektir, sorumluluk sahibidirler.
Kendine ve başkalarına güvenirlidirler.
Hayalleri olan, aktif, girişken, yaratıcı ve bağımsızdırlar.
Atılgan, fikirlerini serbestçe söyleyebilen ve kendine ait fikirleri doğrultusunda hareket edendirler.
Soru soran, sorgulayan ve inandıklarını sonuna kadar savunabilendirler.
Sorumluluk duyguları gelişmiş, kurallara ve otoriteye karşı körü körüne bağlı olmayandırlar
Kurallara ve otoriteye saygı duyarlar.
Çevreye, doğaya duyarlıdırlar.
Başarılı ve mutlu bireylerdir.
Bu ailelerde güven ve şeffaflık vardır. Aile huzurludur. Problemlerle nasıl baş edebileceklerini birlikte araştırırlar. Bu ortamda yetişen çocuğa kişilik özelliği olarak aynen yansır. Eğer aile ortamı çocuğa kendi benliğini, kimliğini, duygu ve düşüncelerini anlatma özgürlüğü veriyorsa çocuk sağlıklı bir biçimde olgunlaşma yolunda gelişir. Bu çocuklar ilerinde toplumun ileride giden liderleri olma konusunda en ciddi adaylardır.
Resulullah(sav) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Hiç bir anne baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır” (Tirmizi, Birr, 33)
Güzel terbiye ve eğitim alan bir insan, dünya ve ahirette kurtuluşa erer. Rabbimiz bizlere evlatlarınızı hayırlı bir şekilde terbiye etmeği nasip etsin.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?