Ey Allah’ım !
Sana bir şeyi bilerek şirk koşmaktan yine sana sığınırız. Bilmeyerek düşeceğimiz şirkten de senden af dileriz.
Kıymetli Kardeşlerim,
Davet Mektebi dergimiz, “Âdâb-ı Muâşeret” konulu yeni sayısıyla elinizdedir. Âdâb-ı Muâşeret; toplum ilişkilerinde, ticarette, siyasette, trafikte, komşuluk ilişkilerinde, aile içinde, toplantılarda, ziyaretlerde, düğünlerde, yeme ve içmede, giyim ve kuşamda kısacası hayatın her aşaması ve her döneminde çok ihtiyaç duyduğumuz bir konudur. Bizler insana hürmet etmeyi, tevazuyu, hayayı, ölçülü davranmayı, merhamet etmeyi, affetmeyi, hak ve hukuka riayet etmeyi Rabbimizden ve Resulullah’tan (sav) öğrendik. Bizler edebi Kur’an’dan ve sünnetten öğrendik. İnsanoğlu Kur’an ve sünnetten uzaklaştıkça güzellikten, terbiyeden, doğruluktan uzaklaştı, kabalaştı, hoyratlaştı, nobranlaştı. İnsanoğlu, Âdâb-ı Muâşeretten uzaklaştığı için siyaset yaparken, severken, överken, kızarken, okurken, yazarken, bir işi birine verirken, ticaret yaparken çirkinleşti.
Âdâb-ı Muâşeret, insanların birbirlerine karşı saygılı ve terbiyeli davranmasıdır. Dünya ve ahiret için faydası olmayan sözlerden kaçınmak, kimsenin gönlünü kırmamak, başkasının sözünü kesmemek, insanları över veya yererken aşırıya kaçmamak, büyüklerin yanında yüksek sesle konuşmamak, ukalalık yapmamak, ayıp ve kusur aramamak, kendisine verilmiş bir sırrı başkasına söylememek, yalan yere bir söz vermemek, yapamayacağı bir şeyi söylememek, yalan söylemekten ve gıybet etmekten uzak durmak, alay etmemek, başkalarını tiksindirecek, hareket ve davranışlarda bulunmamak… Edep sadece insana değil, canlıya, cansıza, zamana, mekâna gösterilir, göklerdeki ve yerlerdeki her şeyi içerir. Çünkü göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tesbih etmektedir.
Kıymetli okuyucularımız,
Hatay ve çevre ilçelerinde bir doğa katliamına şahit olduk. Öncelikle her kim olursa olsun buna sebep olanları nefretle kınıyoruz. Müslümanlar olarak en hassas olduğumuz konulardan bir tanesi de çevredir. İnsanın hayatı, ekolojik hayattan ayrı düşünülemez. Bu konuyu ileriki sayılarımızın birinde detaylı olarak ele alacağız. Bu konudaki Üstat Yûsuf el-Karadavî’nin ‘İslam’da Çevre Bilinci’ isimli kitabını da ısrarla sizlere tavsiye ediyoruz. Çevre meselesi, çevre sorunları, çevre kirliliği, çevreyi yok etmek, çevrenin dengesini bozmak, kâinatın dengesini bozmak ve buna benzer bütün bu sorunlar, dünyadaki her kültürlü insanın, düşünürün ve âlimin gündemi olmuştur. Belki onlardan da öte insanların büyük çoğunluğunun önemli gündemi olmuştur. Çünkü, çevreyi bozmak ve kaynaklarını yok etmek herkesi tehdit ediyor. Bu itibarla, konuyla ilgili ortaya çıkan şu önemli soruyu sormak kaçınılmazdır: Genel olarak din ve özellikle İslam dininin çevre anlayışı hakkındaki tutumu nedir? Bu kitap; diğer kitaplarla birlikte, çevre ıslahı ve korunması ile ilgili İslamî bakış açısını fıkıh, şer’i yöntem, İslamî düşünce ve uygulama açılarından doyurucu bir şekilde ifade etme konusunda katkıda bulunacak bir kitaptır.
Değerli kardeşlerim,
Davet Mektebi’nin önümüzdeki Aralık sayısının dosya konusu “Son Kale: Aile” olarak belirlenmiştir. Toplumun çekirdeğini aile oluşturur. İslam’da aile, ümmeti meydana getiren yapının en temel birimidir. Bir bina için temel ne kadar önemli ise, ümmet için de aile o kadar önemlidir. Konuyla ilgili dergimize yapacağınız değerli katkılarınız için şimdiden çok teşekkür ederiz.

Doç. Dr. Ali Aytek
Genel Yayın Yönetmeni

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?