Biz, vekil olarak Rabbimizi seçen bir grup gençtik.?
Utancımız vardı; kimimizin yüzü kızarır, kimimiz sözcüklerini unutur, kimimiz de yukarı bakardı. Kaybetmediğimiz değerlerimiz, uğruna yaşayacağımız ve öleceğimiz davamız vardı. Rabbim Allah, dedik bir kere. Önderimiz Resulullah (sav), kitabımız Kur’an, en yüksek idealimiz Allah (c.c) yolunda şehit olmaktı. Bizim nezdimizde; bir şehit bir şehide selâm verir, bir şehit bir şehidi sever, namaz kılarlardı. Nasihat alır, nasihat dinlerdik. Birimizin ayağı kaymamalı, gerekirse ensesinden tutar, “yürü” derdik. O, yoruldum, dese gökyüzünü hatırlatırdık, umudumuzu, davamızı, arzuladığımız dârü’l cenneti. Çekişecek tartışacak vaktimiz olmamalıydı. Cihadımız vardı kalplerimize nakşolmuş. Kendi içimizde konuşurduk, bazen kızardık sonra Allah için değilse kapanmaya mahkûmdu her konu. Hüzünler de biriktirirdik, sevinçler de. Hiçbir çıkarımız yoktu. Çıkarı olan çıkardı aramızdan Allah böyle diledi. Çünkü her söz verdiğimizde şahit tutarak diyorduk ki: Rabbim biliyorsun ki bu kalpler senin rızan için birleştiler.
Gençtik, dünyayı değiştirecek çağımızdaydık. Kimimiz bir cümle ile her şeyi başlatabilir, kimimiz bir sesle, kimimiz bir sükût ile. En güzel çağlardaydık, üniversite yıllarımızdaydık. Deneyimlerimizin biriktiği, zihinlerimizin olgunlaştığı, kalplerimizin sevgiyle savaşmayı öğrendiği yıllardı. Yılların bir film sahnesi gibi gözümüzden geçtiği son yılımız… Yeni bir rolü oynamaya hazırlanırken dikenli bir yoldan başka dikenli bir yola giriyorduk aslında. Alıştığımız pencereden ayrılma, biraz yağmurda ıslanma vaktiydi. Her birimiz kendi hikayesinin başkahramanı olmak için direniyordu. Allah dilerse sonlar güzel başlangıçlar olur. İnandık itaat ettik. Hamd ediyoruz bizi kendi rızası doğrultusunda kardeş kılan Rabbimize ve bizi dualarımız hatırına gözeten el-Mucîb ve el-Vedûd olan Rabbimize şükrediyoruz. Aminlerimiz oluyor Rabbimizin kelamı ile: Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” (Kehf, 10)

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?