İsam el-Uryân Mısır Zindanlarından Şehadete Yürüdü

Muhammed Mursî’ye karşı yapılan darbeden sonra hapse atılanlardan biri de Dr. İsam el-Uryân idi. Müslüman Kardeşler’e 1974’te katılan Uryân, Cize ilinde sohbet halkaları oluşturmaya başladı. Bu sırada Kahire Üniversitesi’nin öğrenci sorumlusu oldu. Daha sonra Mısır Üniversiteler öğrenci konseyi başkanı seçildi. Uryân davetçi kişiliğinin yanı sıra tıpta doktora derecesine sahip olup hukuk ve tarih alanında da lisans diplomasına sahipti. Yazarlığı da olup çok farklı konularda yerel ve uluslararası gazete ve dergilerde yazılar yazdı. .
Müslüman Kardeşler’in medyada öne çıkan yüzüydü. Cemaatin kurduğu Adalet ve Kalkınma Partisinin de başkan yardımcılığını ve genel sekreterliğini yürütmekteydi. Müslümanlar Kardeşler Cemaati içinde hem öğrenci hem de siyasi birimde aktif rol oynadı. Siyasi birim sorumluluğunun yanı sıra irşad bürosunda da faaliyet gösterdi. Müslümanlar Kardeşler’in lider kadrosundan olan Uryân tutuklu bulunduğu son altı ayında hem ailesi hem avukatından hem de tedavisi için gerekli ilaçlardan mahrum bırakıldı. Ziyaret yasağı konuldu.
Yargılanma sürecinde yetkililere şikâyette bulunmuş, ilaçtan ve tıbbi bakımdan menedildiğini dile getirmişti. Akciğer vebasına yakalandığını söylediği halde Mısır Devlet Güvenlik Mahkemesi tedavisine itiraz etmişti. Uryân 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Kahire’de tutulduğu cezaevinde 13 Ağustos’ta 2020’de kalp krizi sonucu hakkın rahmetine kavuştu. O da yüzlerce dava arkadaşı gibi şehadetle ayrıldı bu dünyadan.
Yaşlı amcanın onlara verdiği cevap onları mahcup etmeye yetmiş:
‘Gençler siz çöplerinizi yere atarak kendi kimliğinizi (ahlak) göstermiş oldunuz.’
Gençler şöyle derler:
‘Bizler gerçek kimliğin ne olduğunu o gün kavradık.’
Güzel ahlakın her yerde her mekânda olması gerektiğini yaşlı amcadan öğrenmiş olduk.
Bizler gittiğimiz her yerde gerek ticarette gerek iş hayatımızda gerek evimizde gerekse okulumuzda ve hayatımızın her alanında güzel ahlakı Peygamber Efendimiz (sav) bize bildirmiştir.
Unutmamalıyız ki geride bırakacağımız en güzel miras, güzel ahlak sahibi bir insan olarak yetiştireceğimiz evlatlarımız olacaktır.