Okulöncesi dönem tüm çocuklar için rengarenk oyunlarla dolu, hayal dünyalarının zengin olduğu, fazla sorumluluk gerektirmeyen, kaygısız oldukları bir dönemdir. Bu dönemde çocuklar bol bol oyun oynar, yorulmak bilmez, büyük hayaller kurar, yeni keşifler yapar ve sevdikleri insanlarla bir arada vakit geçirirler. Bu çıdan bakacak olursak bu dönemi insanların hayatta en mutlu oldukları dönem olarak adlandıra biliriz… Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de anne ve babaların çocuklarla olan ilişkisinde daha çok beraber vakit geçirmenin, beraber oyun oynamanın daha dominant (baskın) olmasıdır. Bu yaşta çocuğun öğrenmiş olduğu her yeni kelime, çıkardığı yeni ses, yaptığı yeni hareket, çizdiği ufak bir resim
(hatta çizgi) anne ve baba tarafından başarı olarak kabul edilir ve çocuğa iltifatlar edilir, başarısı övülür. Ancak okulun hayatının başlamasıyla birlikte bu dönem sona erer. Artık okulun ilk gününden itibaren çocuğun hayatında yeni kavramlar meydana çıkmaya başlar: Öğrenilmesi gereken konular, yapılması gereken bir sürü ödevler, tekrar edilmesi gereken dersler, okula vaktinde gitmek için uyuması ve uyanılması gereken saatler, güzel bir karne getirebilmek veya daha ileride iyi eğitim veren okullara girebilmek için geçilmesi gereken sınavlar…Artık anne ve baba çocuğun çizdiği masum resimlere dikkat etmiyor, öğrenmiş olduğu yeni hareketlerle ilgilenmiyor, eskisi gibi oyun da oynamıyor, aralarında geçen diyalogun büyük kısmı (neredeyse hepsi) okulla, dersle, ödevle ve sınavlarla ilgilidir. Artık çocukluk yıllarının eğlenceli oyunları geride kalmış yerini sorumluluklar almış, bir kaç yıl önce hayalini kurdukları okul hayatı, onlar için korkulu kabusa dönüşmüştür. Öğrencilerin okuldaki başarısını büyük oranda olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri de sınav kaygısıdır.
Sınav kaygısı; sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan, yoğun kaygı, endişe ve korku duygularının bir arada yaşanması durumu olarak tanımlanıyor.Sınavlar yaklaştıkça öğrencilerde bu kaygılarda artış olur, ayrıca sınav esnasında öğrenciler öğrenmiş oldukları bilgileri kullanmakta zorlanırlar. Sınav kaygısını yaşayan öğrenciler sınava hazırlanırken, sınav anında ve sonrasında pek çok farklı belirti gösterebilmektedir. Bu belirtiler zihinsel, duygusal ve fiziksel kökenli olabilir:
ZİHİNSEL BELİRTİLERİ:
 Düşüncelerini toparlayamama ve ifade etmekte zorluk çekme
 Unutkanlık veya öğrendiklerini aktarmada zorluk çekme
 Dikkat ve konsantrasyon eksikliği, bilgileri anlamada güçlük çekme
DUYGUSAL BELİRTİLERİ:
 Hayal kırıklığı, korku ve yetersizlik hissi
 Beklentilere cevap verememeden kaynaklanan huzursuzluk
 Gerginlik, heyecan, panik, yersiz ağlama
FİZİKSEL BELİRTİLERİ:
 Kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve hızlı nefes alıp-verme
 Ellerde titreme ve ateş basması hissi
 Kas yorgunlukları ve uyuşma
 Terleme ya da üşüme
 Baş ve karın ağrısı
Eğer çocuğunuzda yukarda adı geçen belirtiler sıklıkla ortaya çıkıyorsa onda aşırı sınav kaygısı var demektir. Bu belirtilerin anne-babalar ve öğretmenler tarafından gözlenmesi ve zamanında gereken adımların atılması sıkıntının giderilmesinde büyük önem taşır
SINAV KAYGISININ NEDENLERİ:
• Aile tutumları, kişilik özellikleri, bilgi eksikliği, olumsuz düşünceler vb.
Öğrencinin kaygısının onun başarısını nasıl etkilediğine bakalım:
Grafikten de anlaşılacağı gibi kaygının az olması sorumsuzluğun belirtisidir. Çalışma azmini, motivasyonu düşürür ve başarıyı kötü etkiler. Kaygının çok olması ise aşırı sorumluluğun belirtisidir. Heyecanlandırır, motivasyonu düşürür ve başarıyı kötü etkiler. Kaygının orta düzeyde olması çok iyidir. Çünkü bu durum öğrencinin sorumluluk duygusunu daim tetikte tutar, çalışma azmi kazandırır, onun motivasyonunu yükseltir ve sınavda üstün başarı elde etmesini sağlar. Bu nedenle anne-babalar çocuklarının kaygıyla başa çıkmasına yardımcı olurken kaygıyı ortadan kaldırmaya çalışmak yerine kontrol edilebilir seviyeye çekmesine yardımcı olmaya çalışmalıdır.
ÖĞRENCİLER İÇİN SINAV KAYGISIYLA BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ:
1. SINAVDAN ÖNCE:
Sınava tüm konulara hazırlanmış olarak gir
Sınav kaygısını azaltmanın en temel yolu bilgi eksikliğini minimuma indirmek ve konulara olabildiğince hakim olmaktır. Ancak unutmamak gerekir ki, sınava kısa süre kaldığında bütün konuların tekrarını sınav haftasında üst üste yapmak, bilgi depolamak yerine yoğun kaygılara sebep olabilir. Bu yüzden bütün çalışmaların1-2 gün önce bitmesi gerekiyor.
Sınavda yapacaklarınızı planla
Sınavda zamanı nasıl yöneteceğini, hangi soruları önce hangilerini daha sonra çözeceğini, her soruya ortalama kaç dakika ayırman gerektiğini,zor sorular karşısında nasıl tavır sergileyeceğini, kısacası sınav stratejini planla.
Pozitif düşünmeye çalış
“Ben hiçbir zaman sınavlarda “başarılı olamadım” gibi negatif düşüncelerin yerine daha pozitif, kendini motive edecek şeyler düşünmende fayda var. Örneğin, “Bu sınava öncekilerden daha iyi hazırlandım” gibi düşünceler senin kaygılarını azaltacaktır. Dikkat etmen gereken bir diğer husus negatif düşünceli, aşırı sınav kaygısı duyan öğrencilerden, arkadaşlardan uzak durmaya gayret etmek. Çünkü, korku bulaşıcıdır.
Değerini bil
Senin değerinin ölçüsü sınavda yaptığın “doğru netler” değildir. Bu yüzden sahip olduğunuz potansiyellerini düşün. Senin Allaha layık kul, anne-babana karşı saygıda kusur etmeyen bir evlat, kardeşlerin için iyi bir ağabey, imanlı ve ihlaslı bir genç, iyi dost, çalışkan bir öğrenci, iyi futbolcu vb. bir sürü yeteneklere sahip biri olduğunu hatırla. Sınav başarı kriterlerinden yalnız ve yalnız bir tanesini ölçmektedir. Sınav sonucundan daha önemli olan şey üzerine düşeni hakkıyla yapmış olarak sınava girme ve sınavda da aynı duruşu sona kadar sergilemektir. Sen ailen için değerlisin ve sınav sonucu ne olursa olsun, bu değer asla ve asla azalmayacaktır.
2. SINAVDAN 1 GÜN ÖNCE ve SINAV GÜNÜ
Güzel bir şekilde dinlen
Sınavdan önceki gün senin dikkatini dağıtacak her şeyden- televizyon, bilgisayar, telefon, internet vb. şeylerden uzak durman çok önemli. Komik bir film izlemek, kitap okumak, müzik dinlemek faydalı gibi görünse de sınavdan bir gün önce yapılması doğru değil. Motivasyonu artırıcı film izlemek veya kitap okumak gibi bir ihtiyaç varsa bunu sınavdan bir hafta önce yapmak daha faydalı olabilir. “O zaman nasıl dinleneceğim?” diyorsan, temiz havada yürüyüşe çıkabilir, seni yarınki sınav için motive edecek biriyle beraber dışarıda çay içebilir, ailenle beraber piknik yapabilirsin.
Sınav günü için elbiseleri hazır tut
Önceki gün elbisen ter temiz ve ütülenmiş şekilde dolapta asılı dursun. Ayakkabıları temizle. Yepyeni çoraplar ve parfümünü hazır bulundur. Sabah senin acele etmeni gerektiren hiç bir iş kalmasın.
Sınav gününü zihinde canlandır
Sınavdan önceki gün sınav gününü adım adım zihninde canlandır: Sınav günü heyecansız olduğunu, zamanı çok güzel yönettiğini, soruları birer birer çözdüğünü, sınavdan sonra nasıl mutlu olduğunu, bu mutluluğu ailenle, akraba ve arkadaşlarınla nasıl paylaştığını hayal et. Uyurken bu düşüncelerle uyu. Senin bilinçaltı bunu gerçek gibi kabul edecek ve sınavda aynı hisleri yaşaman, aynı başarıyı elde etmen için çaba sarf edecek.
Sınava uykunu almış olarak girin
Sınava uykunu almış olarak girmen çok önemli. Bu performansını artıracaktır. O yüzden gece uyumadan önce ağır yemeklerden (çok baharatlı yiyeceklerden ve tatlılardan) uzak dur. Uykuyla ilgili bir diğer husus da her zamankinden 2-3 saat önce yatağa girmen yatağında bir kaç saat uykusuz kalmana ve zihninin yorulmasına neden olur. Sınavdan önceki gün her zaman yatağa girdiğin saatte yatağa gir.
Sınav günü erken kalk ve gevşeme egzersizleri yap
Sınav günü erken kalkmak ve vaktinde hazır olmak heyecanı azaltır. Odanın havasını değiştir. Kollarını iki tarafa doğru aç, gözlerini kapat ve zihnini olabildiğince boşalt. Yüzündeki kaslarını yaklaşık 10 saniye boyunca iyice gerilmesini sağla. Daha sonra bu kaslarını tamamen gevşet. Bu hareketi bir kaç defa tekrar et. Yaklaşık 30 saniye aradan sonra aynı hareketleri, boyun bölgesindeki, kollarındaki, göğsündeki, kısaca ayak parmaklarına kadarolan bütün kaslar için tekrarla.
Kahvaltıya dikkat et
Sınavda başarını etkileyen önemli faktörlerden biri de kahvaltıdır. Sınav günü erkenden kalkman sana acele etmeden güzel bir kahvaltı yapma fırsatı sağlar. Öğrencinin kahvaltıda ne yemesinden daha çok dikkat etmesi gereken şey neyi yememesidir. Sınav günü daha önce kahvaltıda yemediğin, alışık olmadığın yemekleri yeme. Bu, sınavda midenin seni rahatsız etmesine neden olabilir. Evden çıkmadan önce tuvalete gitme ihtiyacını gider.
Pozitif düşünmen önemli
Sınav günü güne pozitif başlamak çok önemli. Sanki, başarı garantiymiş gibi mutlu ol, ailenin de heyecanını azaltmış ve böylece onlardan sana yönelik kaygılarının da karşısını almış olursun.
Sınava vaktinde git
Sınavın nerede ve saat kaçta olduğunu bildiğine emin ol. Sınav yerine çok geç ya da çok erken gitme. Erken gitmek, kaygılı olanlarla konuşmak ya da söylediklerine kulak misafiri olmak, sadece kaygını yükseltir. Geç kalmak da telaşlanmana neden olur.
3. SINAV ESNASINDA
Zamanını iyi değerlendir
Öğrencilerin çoğu sorular zor olduğu için değil, zamanını doğru değerlendiremediği için başarısız oluyor. Zamanı ayarla, gözün saatinde olsun. Her soru için ortalama kaç dakika olduğunu bilmen ve sınav boyunca bunu dikkate alman başarılı olmana yardımcı olacak önemli faktörlerden biridir.
Tuzağa düşme
Kolay soruları hafife alma. Öğrencilerin kolay soruları acele bir şekilde çözdükleri için hata ettikleri sıkça görülmektedir. Bu yüzden tuzağa düşmemek için kolay soruya verdiğin cevabı bir daha kontrol et.
Zor soruları ne yapmalı?
Soruları sırasına göre çözmek zorunda değilsin. En iyi hazırlandığını düşündüğün konuyla ilgili sorudan başla. Acele etme ve sorudaki yönergeyi dikkatle oku. Bilemediğin veya hatırlayamadığın sorular da olabileceğini kabullen ve buna hazır ol. Yapamadığın sorularla inatlaşıp zaman kaybetme.
Sınavda sona kadar otur.
Kaygınız giderek artarsa veya artık çözebileceğin soru kalmadığını düşünüyorsan kalemi kâğıdı bırak. Gözlerini bir süreliğine kapat ve bir kaç kere derinden nefes al. Sınavdan erken çıkanları takip etme. Unutma sınavdan 2 grup öğrenci erken çıkar:
1. Uğruna mücadele edecek bir amacı, azmi olmayan zayıf öğrenciler;
2. Yüzde yüz tüm soruları doğru ve vaktinden önce çözmüş, bilgisine güvenen üstün başarılı öğrenciler.
Tabii sen ikinci grup öğrenciysen erken çıkmanda bir sakınca yok. Aksi takdirde sona kadar mücadele et. Çünkü, bazen önemsemediğin bir doğru seni yüzlerle öğrenciden daha başarılı yapar.

ANNE-BABALAR ÇOCUKLARA NASIL YARDIMCI OLABİLİR?
Çoğu zaman anne-babalar sınava girecek olan çocuğundan daha kaygılı. Bu kaygıyı onlara yansıtmadıklarını düşünseler de her daim yansıtıyorlar. Çocuklar, ailesinin kendilerinden başarı beklediğini, sınavda başarılı olamazlarsa hayal kırıklığı yaşayacaklarını biliyorlar. Bu kaygı çocuk için girilecek sınavdan daha büyük bir sorumluluk ve yüktür. Ailesini hayal kırıklığına uğratma, onların gözünde değersizleşme korkusu, tüm sınavların yaratacağı kaygıdan daha büyük bir kaygı yaratır. Bu nedenle sevgili anne-babalar çocuklarınıza güvenin ve sınavda başarılı olmaları sizin için önemliyse onlara yardım edin, destek olun. Lütfen çocuklarınızın sınav kaygısını artırmayın. Sınava hazırlanmak için elinden geleni yapan, buna karşı sınavdan beklentisinin altında sonuç alan bir çocuk, ailesinden, öğretmeninden destek alırsa kendini “çaresiz”, “yetersiz” ve “değersiz” hissetmez. Her yıl Türkiye’de ve dünyanın bir çok ülkesinde sınava giren milyonlarla çocuk sınav kaygısıyla depresyona giriyor, tedavisi olmayan çeşitli ruhsal hastalıklar geçiriyor, ailesini terk ediyor ve intihar ediyor. Çocuğunuzda aşırı sınav kaygısı belirtileri varsa onu psikologa veya aile danışmanına götürün.Çocuklarınızın sizler için her sınavdan, her başarıdan önemli olduğunu lütfen hatırlayın ve bunu onlarla paylaşın. Çocuklarınıza her zaman, öncelikle de sınav öncesi “sınav sonucu ne olursa olsun sen benim için her şeyden değerlisin” mesajını verin. Bu onların özgüvenini artırır, kaygılarını azaltır. Tüm öğrencilere ve anne-babalarına başarılar dilerim.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?