Sosyal medya; son 10 yılda 7’den 70’e tüm insanların hayatında yer edinmeyi başarmış, insanların uyumadan önce ve uyanır uyanmaz kontrol etme gereksinimi duyduğu, olmazsa olmazlarından biri olmayı başarmış kitle iletişim araçlarından biridir. Gencinden yaşlısına herkesin kendine göre bir şeyler aradığı ve bulduğu sosyal medyayı tanımlayacak olursak, “İnternet kullanıcılarının birbirileriyle bilgi, görüş, ilgi alanlarını, yazılı görsel ya da işitsel bir şekilde paylaşarak iletişim kurmaları için olanak sağlayan araçlar ve web siteleri” olarak tanımlanabilir.

Sosyal medya kavramı çok yakın bir tarihte gündeme gelmiş olmasına rağmen kitleler tarafından kolay bir şekilde kabul edilmiştir. Bilgi çağı, ortaya çıkan teknolojik her olguyu hemen kabullenmeyi gerektirir. Tıpkı teknolojik her gelişme gibi sosyal medya ve sanal gelişmeler de bireyler tarafından çabucak benimsenmektedir.

Sosyal medya tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir ilgi görmüş ve her kesim tarafından benimsenmiştir. 82,4 milyon nüfusa sahip ülkemizde;

  • Nüfusun %72’sini oluşturan 59,36 milyon İnternet kullanıcısı
  • Nüfusun %63’ünü oluşturan 52 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı
  • Nüfusun %53’ünü oluşturan 44 milyon aktif mobil sosyal medya kullanıcısı var.

İstatistiksel verilere baktığımızda sosyal medyanın ülkemizde büyük bir kitleye hitap ettiğini anlamak çok da zor olmasa gerek. Peki bu kadar kişinin içinde bulunduğu sosyal medyada bir Müslümanın görevi nedir? Ya da Müslüman sosyal medyayı kullanmalı mıdır?

Yazınızın başında da belirttiğimiz gibi teknolojik bir çağda yaşıyor iken Müslümanın kendisini teknolojiden veya onun ortaya çıkardığı kitle iletişim araçlarından soyutlaması çok da akla yarar bir davranış olmadığını belirtelim. Bundan dolayı Müslüman kendisini sosyal medyadan uzak tutmak yerine inandığı davasını insanlara ulaştırmak adına sosyal medyayı kullanmalıdır. Fakat şunu da belirtmekte yarar var. Kişi her an (buna sosyal medyada geçirdiği her saniyesi de dâhil olmak üzere) Allah’ın gözetimi altında olduğunu unutmamalı. Bu yüzden sosyal medyadan konuştuğumuz, iletişime geçtiğimiz herkese ve yaptığımız tüm paylaşımlara dikkat etmeli bunlardan da hesaba çekileceğimizi unutmamalıyız. Paylaşımlarımız amel defterlerimize tek tek yazılmaktadır. Yaptığımız paylaşımlar Allah rızası için insanlığın ihyasına veya faydasına olan paylaşımlar olursa amel defterimize sağdan sevap olarak yazılacakken, insanları kötü yola sevk edecek, insanlığın zararına olan paylaşımlar olursa amel defterimize sol taraftan günah olarak yazılacağını kesinlikle unutmamalı ona göre hareket etmeliyiz. Peygamber Efendimiz’in (sav) şu hadisini sosyal medya kullanıcılarının kendisine şiar edinmesi gerekir.

Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksilmez. Başkalarını sapıklığa çağıran kimseye de kendisine uyanların günahı gibi günah verilir. Ona uyanların günahlarından da hiçbir şey eksilmez.” (1)

Hadisten de anlaşılacağı üzere sosyal medyada namaz ile ilgili yaptığımız bir paylaşımdan etkilenerek namaz kılmaya başlayan bir kimsenin sevabından hiç eksilme olmadan amel defterimize sevap yazılacağını veya kötü yola sevk eden bir paylaşımımızdan etkilenerek kötü bir fiil işleyen bir kişinin günaha girmesine sebep olduğumuz için onun elde edeceği günah kadar amel defterimize günah yazılacağını unutmamalıyız. Bu yüzden sosyal medyayı kullanırken kendimize bazı kurallar ve hedefler belirlemekte yarar vardır.

Sosyal Medya Kullanımında Altın Kurallar:

  • Allah’ın gözetimi altında olduğumuzu unutmamak
  • Sosyal medyada her gördüğünü paylaşmamak

Resulullah (sav) buyuruyor ki: “Her duyduğunu söylemesi kişiye günah olarak yeter” (2)

  • Kimsenin ırz ve namusuna göz dikmemek

 Resulullah (sav) buyuruyor ki: “Başkalarının kadınlarına karşı namuslu ve iffetli olun ki, sizin kadınlarınız da namuslu ve iffetli olsunlar” (3)

  • Sosyal medyada Küfürlü ve hakaret içeren yazışma ve konuşmalardan kaçınmak. Resulullah (sav) buyuruyor ki: “Mümin; insanları kötüleyen, lanetleyen, kötü söz ve çirkin davranış sergileyen kimse değildir.” (4)
  • İnternet ortamında gözümüzü, kalbimizi ve dilimizi her türlü kötülükten korumak.
  • Sosyal medyaya günlük en fazla bir saatimizi ayırmak

Sosyal medyaya çok fazla zaman ayırarak sosyal değil de asosyal bir insan olacağımızı unutmamalıyız. Sosyal medyaya zaman ayırırken en verimli zamanımızı değil de verimsiz zamanımızı ayırmaya dikkat etmeliyiz. Ayıracağımız Bir saatimizi gerekirse parçalara ayırmalı kısmi kullanmalıyız.

Hedeflerim:

  • Allah’ın davasını insanlara ulaştırmak
  • Faydalı bir şeyler öğrenmek
  • İnsanlara faydalı bir şeyler aktarmak

Abdulkadir Çapanak

Kaynakça:

1) Müslim, İlim 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 6; Tirmizî, İlim 15; İbni Mâce, Mukaddime 14 2) Ebu Davud, 4992 3) Hakim, el-Müstedrek, 4/170 4) Tirmizi, Birr, 48.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?