Sunucu mikrofunu eline almış kendisini takip eden kameramanıyla halka olan sorularına devam ediyordu “Efendim sizce tatil ne demek? “Benim için tatil, deniz güneş, kum” demek. Tatil için yerimizi şimdiden ayarladık bile. Bir başka kişiye hitap eder: “Sizce tatil ne demek? “Benim için tatil demek harcamaktır. Bütün yıl boyunca çalıştım, artık sefasını çıkarmanın zamanı geldi.” Sunucu ve kameramanın başında toplanan kalabalık gittikçe fazlalaşıyordu. Sorusuna devam eden sunucu bu sefer daha genç birine yöneltti sorusunu: “Bana göre tatil kız arkadaşımla bodrumda güzel bir yaz geçirmektir.”deyip güldü ve devam etti: “Peder beyi ikna edersem bu yaz da kaçacağım evden.” Üstüne üstlük gelen kalabalıktan belli ki rahatsız olmuş bunalmıştı sunucu. Kalabalığı zorla yararak kendini sıyıran sunucu bayan o sıra yanından geçen hafif sakallı gence tuttu hemen mikrofonu. “Efendim sizce tatil nedir? Bu yaz tatilinizi nerede geçireceksiniz? Sağ elinde tuttuğu kitabını iki eliyle tutup bakışlarını az ilerdeki camiye çevirdi ve cevap verdi genç adam. “Benim için tatil demek çok çalışmaktır. Bu yaz da cami kurslarında çocuklarımızı Kur’ân’a bekliyoruz inşallah…” Herkesin bir tatil anlayışı vardır. Doya doya koşmak üzere kırları bekleyen çocuğun, serin sularda keyif yapmak isteyen bayanın, dünyayı turlamak adına para toplayan erkeğin, başka kaç kişiye faydalı olabilirim diyen bir davetçinin tatil anlayışı bir olmaz. Aslında bir davetçi için tatil kavramı diye bir şey yoktur. . Atalet kökünden gelen tatil, halk arasında daha çok dinlenme olarak algılansa da bir mümin için “bir işte yorulunca hemen başka bir işe koyul” fikri hakimdir. Davetçi okulların kapandığı, izinlerin başladığı şu yaz dönemlerinde hem kendi
hem de ailesi ve çevresindeki insanların ruhi açıdan dinlenmeleri için sosyal aktiviteler planlamalı, bunun için de sosyal kurumlar bu etkinliklere desek olmalıdır. Aylarca çocuklardan mahrum kalan camiler doldurulmalı mesela. Topluca keşfedilmek üzere geziler düzenlenmeli, görülen yerler üzerine bilgi muhasebesi yapılmalıdır. Bu dönemde yapılacakların listesi oluşturulabilir mesela. Bu süre zarfında kurandan bir bölüm ezberlenebilir, birkaç kitap okunabilir, yahut yeni bir dil öğrenilebilir. Yeter ki kişi karar versin ve yola koyulsun. Her yıl okul başlangıcında öğretmen sorar öğrencilerine: “Tatilde neler yaptınız?” Kimi köye gittiğini, kimi babasının iş yerinde ona yardım ettiğini, kimi evde oturduğunu kimi de zamanını televizyon ve bilgisayar karşısında geçirdiğini söyler. Bu klasik cevapların artık değişmesi lazım. Çocuklara bunu anlatmalı ve daha dolu geçirmeleri için onlara imkan sunmalı ve de destek çıkmak lazım. Yoksa meydan tv, telefon ve bilgisayara kalır. Bu üçü de yararı dışında kullanıldığında zarardan ve vakti öldürmekten başka bir şeye yaramaz.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?