Her yılsonunda Noel ve yılbaşı adıyla yaşanan rezaletlerin ne aşamalara geldiğini biliyoruz. Belediyeler taze çam fidanlarını bu çağdaş hurafeye kurban eden sefihlerden korumak için özel güvenlik ekiplerini harekete geçirir ancak yine de nice fidanlar katliama uğrar… Dünyanın dört bir yanında eğlence adı altında bizim kelimelerle ifade etmekten hayâ ettiğimiz vahşice haller dünyanın gözü önünde ve meydanlarda yaşanır… Hesapsız alkollü içkiler tüketilir… Alkol duvarlarını aşan nice zavallılar tüm insanlığın yüzkarası olacak manzaralar oluşturur… Karda buzda sızıp kalan leşler yine özel ekiplerce evlerine ulaştırılır vs. Muasır medeniyet! manzaraları…
Batasıca batı insanlığa hep dert, keder, hayâsızlık, ifsat ve bunalım verdi. Bunu da çağdaşlık ilericilik ve özgürlük çikolatasıyla kamufle etti. Daha da korkunç olanı ise insanlığın, batının elindeki devasa teknoloji gücüyle hipnotize olması sebebiyle bunca insanlık dışı uygulamaları ilericilik ve çağdaşlık olarak görür hale gelmesi. Allah (cc) a hamdolsun ki batının göz kamaştıran madde saltanatı sarsılıyor. Ümit ederiz ki bu büyüleyici sihirleri kısa zamanda yıkılıp yok olur.
Bu gibi uygulamalarla, bir taraftan insanlığı tüketim ve eğlence kölesi yaparak onlardan büyük paralar söğüşlerken, diğer taraftan özellikle sevgililer günü Noel gibi uygulamalarla ar-namus, hayâ ve ahlak gibi ulvi değerleri yok etmek için çalışıyorlar. Çünkü özellikle İslam gençliğinin taşıyacağı manevi değerler onların kurduğu işgal ve sömürüye dayanan mimsiz medeniyete karşı direnecek tek güç kaynağıdır.
Noel’e dair birkaç uyarı
* Kesinlikle bilelim ki, Noel’in İsa (as) gibi bir peygamberin doğumuyla alakası yoktur. Allah’ın (cc) elçisi bir peygamberin doğumu yılbaşında yaşanan rezilliklerle mi kutlanır? Nefsanî arzularını tatmin etmek isteyenler, İsa (as)’ı sadece istismar ediyorlar.
* Yılbaşı veya Noel adı altında herhangi bir kutlamada bulunmayın, o güne mahsus yiyecek, içecek veya o güne mahsus mekânlardan uzak durun. Hanefi fukahasının çoğu gayrimüslimlere ait herhangi bir bayrama, onların bayramını kutlamak kastıyla katılmak, onlardan bir hediye almak veya onlara bir hediye vermeyi küfre götüren sebeplerden saymışlardır.
* Yine aynı kasıtla hindi falan alma vb. uygulamalardan uzak duralım. “Ben onların bayramı niyetiyle almıyorum ki” demeyin. Bir hafta sonra hindi eti yiyin, yılbaşında yemeniz şart mı? Artık eskisi gibi hindi etini bulamıyorum falan mazeretleri de geçerli değildir. Zira istediğiniz zaman bulabilirsiniz.
* Ev ve iş yerlerimizde Noel reklamı içeren ışıklandırma, teşhir, vitrin süsleme gibi uygulamalardan uzak duralım. Aksine bu uygulamaları protesto edelim. Unutmayalım ki şer olsun hayır olsun bir işe sebep olan yapan gibidir.
* O gece TV’lerin zararlı yayınlarından aile efradımızı uzak tutalım. Bunun için kendimize alternatif bir program yapalım. Bir konferans, panel vb. bir programa ailece gitmek, bir akrabamızı ailece ziyarete etmek, kendi aramızda İslami bir ders, sohbet yapmak veya CD’den dinlemek, kitap okumak vs. gibi hayırlı bir işle gecemizi bereketlendirebiliriz. Son yıllarda medyanın Noel geceleri yaptıkları ifsatlar, eskiye nisbetle gayet eksilmiştir ama ifsat ve şerde ısrar edenler de az değil.
* Şans oyunu yutturmasıyla hayatımıza bulaştırılan milli! Piyango kumarından uzak duralım. Özellikle bu konuda çevremizi uyararak kamuoyu oluşturalım. Bu vesileyle şunu da ifade edelim ki, bir kumarın isminin “şans oyunu” şeklinde değiştirilmesi, o kumarı helal kılmaz. Dolayısıyla sadece milli piyango değil, toto, loto, sayısal loto, ganyan, kazı kazan vb. tüm oyun ve bahisler, kumardır, haramdır. Sadece yılbaşında değil, her zaman ve her mekânda her tür haramdan uzak durmak ve insanları bu konuda uyarmak görevlerimizdendir.
* İslami kurumlar müştereken veya müstakil olarak bu geceye mahsus programlar düzenleyerek hayrın paylaşımına ve nice şerlerin def’ine engel olabilirler. Nitekim son yıllarda bu konuda hatırı sayılır gelişmeler olmaktadır.
* Tüm bunları kendimiz uyguladığımız gibi; akraba, arkadaş vs. çevremizi de uyararak, onların bu vb. yanlışlardan uzak durmalarını sağlamaya çalışalım.
Unutmayalım ki İslam bizim tüm hayatımızı kuşatan ilahi bir sistemdir. Sevinçlerimiz de, tasalarımız da İslam’a göre olmak zorundadır. İslam eğlencenin ne kadarına nasıl müsaade ediyorsa biz onu yapacağız. Helal dairesi keyfe kâfidir. “Yılda bir keredir canım” diyerek Noel’i veya çocuklarımızın doğum günlerini kutlamak, “ömründe bir keredir” diyerek çocuklarımızın düğün, nişan ve kına gibi merasimlerini bir sürü haramla iç içe yapmak samimi bir Müslümana yakışmaz.
Yahudi veya Hristiyanılar bizim herhangi bir günümüzü kutluyorlar mı? Herhangi bir mukaddes değerimize saygı gösteriyorlar mı? Aksine en üst perdeden bu değerlerimize saldırıyorlar. Kaldı ki asıl olan onların batıllarını terk ederek İslam’a gelmeleri, bizim ise İslam ın doğruları üzerinde sebat etmemizdir. “Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.” (Ali İmran, 100) “Her kim bir kavme benzemeye özenirse o da onlardandır” (Sünen-i Ebi Davut)
İslam diyarının yine batılılar tarafından ölüm tarlalarına çevrildiği, kan, göz, yaşı, feryat, işgal, sömürü ve talanlar içinde böylesi kutlamalar vahşettir. Ümmete ihanettir. Kendi katilini alkışlamak ve katliamlarını kutlamaktır. Özellikle Şam diyarı yıkılıp viran ediliyorken, Halep vb. nice şehirler harabe haline gelmişken…
Şu Ayet ve Hadisleri de Tefekkür Edelim
“Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler.” (Bakara, 109)
“Andavalsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.” (Bakara, 145)
“Sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyarsınız. Onlar kertenkele deliğine girse, siz de peşlerinden girersiniz”, “Ey Allah’ın Resûlü! Yahudi ve Hristiyanlar mı?” dedik. O da: “Ya kim?” diye cevap verdi” (Buhari, Müslim).
Noel vb. Rezaletler Maneviyatımıza Bombardımandır
Öncelikle hatırlayalım ki, tarih boyunca hak ve batıl mücadelesi devam etmiş, etmekte ve edecektir. Geçmişte insanlık bu mücadelede daha çok sıcak savaşlara sahne olmuştur. Bu savaşların hemen hepsinde batılın taraftarları silah, teçhizat, mühimmat, erzak ve altyapı olarak kat kat güçlü olmalarına rağmen hakkın iman ordularına karşı sıcak savaşta galip olamayacaklarını anlayınca, mücadelelerini soğuk savaş zeminine kaydırmışlardır. Günümüzde ise teknolojinin de verdiği üstünlükle batıl tamamen soğuk savaş cephelerini ele geçirmiş ve kıyasıya iman nesliyle savaşmaktadır. Noel vb. günlerde daha yoğun ve pervasızca kullanılan soğuk savaş vasıtaların bir kısmı şöyle sıralanabilir:
* TV, sinema, tiyatro, internet, sosyal vs. medya ve benzeri görsel ve işitsel vasıtalar.
* Bu vasıtalardan gösterilen film, dizi film, pop, rock ve benzeri erotik ve saptırıcı müzik ve yayınlar.
* Dergi, mecmua, gazete, kitap, takvim vb. yazılı ve boyalı basın.
* Uluslararası kumara dönüşmüş ve putlaştırılmış olan futbol, basketbol vb. spor dalları. İslam, meşru spora karşı değildir. Hatta herhangi bir sporu spor olarak yapmak sünnettir. Ne yazık ki günümüzde kumar ve bahislere vasıta olmayan spor yok gibidir.
* Toto, loto, milli piyango, ganyan ve kumarhanelerde oynanan büyük kumarlar, cafelerdeki küçük kumarlar, bilardo vb. kumar ve şans oyunları ki; türleri artırılarak türlü reklamlarla neslimize musallat edilmektedir.
* Yerli ve yabancı sarhoş edici içki türleri, uyuşturucu maddeler vs. vs…
* Müzik, moda, çağdaşlık ve özgürlük adı altında gençliğin sürüklendiği ahlaksızlıklar ve daha niceleri…
Noel vb. rezaletlerin manevi tahribatları, sıcak savaşların fiziki tahribatlarıyla kıyaslanamayacak kadar daha büyük ve daha tehlikelidir. Yıkılan Halep, Hama, Humus, Musul, Felluce, Gazze vb. şehirleri hatta ülkeleri yeniden inşa edebiliriz. Ama soğuk savaş vasıtalarıyla; ahlakları yok edilen, iman ve inançları bombalanan nesilleri ihya etmek neredeyse imkânsız gibidir. O halde bu konuya daha ciddi yaklaşalım. İş sadece basit bir eğlenceden falan ibaret değil. Selam… Dua…
Muhammed Özkılınç