Rehberimiz, yol göstericimiz olan kitabımız Kur’an-ı Kerim aynı zamanda Mü’minler için de bir öğüttür. Allah’u Teala, Kur’an’ı Kerimin bir çok ayetinde öğüt ve nasihatten bahsederek bu konuya dikkatlerimizi çekmiştir.
“Bu Kur’an, insanlara bir açıklama, Allah’tan korkanlara bir yol gösterme ve öğüttür.” (Al-i imran, 138)
“Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gö- ğüslerde olan sıkıntılara bir şifa ve inananlara bir kılavuz ve rahmet gelmiştir.” (Yunus, 57)
“Öğüt ver, çünkü öğüt Mü’minlere fayda verir.” (Zariyat, 55)
Öğüt: sözlük anlamı doğru ve uygun yolu göstermek , yanlış ve zararlı fiillerden sakındırmak maksadıyla söylenen söz ve yazılan yazı da diyebiliriz. Nasihat de vaaz da öğüt ile eş anlamlıdır. Nasihat ve öğüt Müslüman’ın hayatında olması gereken önemli konulardan biridir. Allah, Kur’an Kerim vasıtasıyla bizlere öğüt vermektedir. Bu öğüt ve nasihate kalbini ve aklını açan insan akabinde hidayet yoluna girer. Allah hidayeti o kuluna kolaylaştırır.
İnsan mütevazi olduğu zaman nasihat ve öğüt kabul eder . Ben merkezli ve enaniyet duygusu taşıdığı zaman öğüt de ona fayda etmez. Hakikat olan İslam, nasihat ve güzel sözle kalplere yerleşir. Günümüzde insanlar nasihati ve öğüt almayı bir eksiklik saymaktadırlar. Özellikle gençler ve yeni nesil anne-babalar bu konuda daha fazla tepki göstermektedirler. Aslında büyüklerin öğüt verirken söylemek istedikleri, yaşadıkları tecrübeleri ve yaşadıkları olumsuzlukları gençlerin yaşamamaları ve bazı konularda dikkatli olmalarıdır. Nasihate kulaklarını tıkayanlar gün gelir, keşke o nasihati dinleseydim der. Neden insan nasihat dinlemek istemez, kendisine bu niyetle yaklaşandan kaçar.
Aslında bunun bir çok cevabı olduğu gibi kişiye özel durumlar da olabilir. Bu cevaplardan biri ve belki de en önemli olanı kişinin kendini beğenmesi ve her şeyi bilirim duygusu taşımasıdır.
İnsan kendisine yararı olacak nasihate kula- ğını tıkamamalıdır. Dinlemeli, hemen itiraz etmemeli, belki de onun iyiliği ve kurtuluşu için söylenmiştir. Öğüt ve nasihat dinlerken dikkatli ve hassas olunduğu gibi, başkasına öğüt verirken de aynı şekilde hassas olunmalıdır. Bazen dinleyen, bazen de anlatan konumunda olabiliriz. Her iki durumda da nasihati hayatımızda iyi anlamaya çalışalım. Öğüt tavsiye ederken unutmamamız gereken bir husus da zorlayıcı olmamaktır. Müslüman her haliyle örneklik teşkil ettiği için bu konuda da dikkatli olmalıdır. Resûlullah’ın (s.a.s) hayatını iyi bir şekilde incelediğimiz zaman, öğüt verirken ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. İnsanlara kızmadan güzel söz ve şefkatle yaklaşıyordu. Ashabını ve inanan mü’minleri sevgisiyle kucaklıyordu. Günümüzde de aynı şekilde sevgi, şefkat ve güzel sözle yapılacak olan nasihat ekili olacaktır. Nasihatimiz neden etkili olmuyor veya neden bizi kimse dinlemiyor diye bazen kendimizi sorgularız. Resûlullah’ın (s.a.s) hayatını iyi anlamak gerekir. Hangi konularda kızmış, hangi konularda sessiz kalmış, hangi konularda uyarmış, dikkatli olmamızı tavsiye etmiş iyi anlamamız gerekir. Zamanında öğüt vermek gerekir. Kişinin tüm algı duyguları kapalıyken yapılan öğüt faydasız olacaktır.
Kur’an-ı Kerim; hayatını düzeltmek isteyenlere bir rehber, doğru yolu bulmak isteyenlere bir öğüt, İnsanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir kılavuzdur. Şaşırmış, yolunu kaybetmiş, ne yaptığının farkında olmayan insanlar için de bir öğüttür. Bu öğütleri dinleyenler, dikkate alıp uyanışa geçenler kurtuluşa ereceklerdir. Kur’an’ın öğütlerini dinleyenlerden ve yaşantısına uygulayanlarda olmak duasıyla.
