Âlemlerin yaratıcısı olan Allah (cc), biz kullarına gönderdiği hayat kılavuzumuz Kur’an-ı Kerim de önderimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sav)’yı bize her hususta iyi bir örnek olarak tanıtıyor.
İnsan olarak her konuda iyi örneğe muhtacız. Aile hayatımızda iyi örneğe daha çok muhtacız. Çünkü ferdi ve toplumsal hayatımız hep aileye bağlıdır.
Bugün toplumumuzu, hatta bir bütün olarak insanlığı bir takım sorunlar ve problemler huzursuz etmekte ve bu sorun ve problemler her gün biraz daha artarak devam etmektedir. Bu problemlerden kurtulmak bir arayış içerisinde isek- ki arayıştayız. Aklı başında olan herkes, her vicdan sahibi arayıştadır-o halde kurtulmak için hareket noktası olarak aileyi seçebiliriz.
Biz Müslümanlar için en iyi, en ideal aile nasıl olmalıdır? Kadar çözümü zor bir soru yoktur. Çünkü Resûlullah’ın hayatında en iyi İslami aile örneği mevcuttur. Bu hayat Resûlullah tarafından yaşanmıştır. Bu aile modelini sahabe görmüş ve onlar tarafından da yaşanmıştır. Bize düşen bu örnek aileyi önce öğrenmek sonra da yaşamaktır.
Aile, temelini ilahi kaynaktan alan kutsal bir kurumdur.”İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının belgelerindendir. Bunlarda düşünen topluluk için ibretler vardır.”Rûm, 21.
“Nikâh, benim sünnetimdir. Sünnetimi yapmayan benden değildir. Evlenin, çocuk sahibi olun; ben kıyamet gününde ümmetimin çokluğu ile iftihar edeceğim.” (İbn-i Mâce, Nikâh 1; Ahmed bin Hanbel, II/72)
Bu kurumun sorumlu ve yöneticisi Kur’an-ı Kerime göre erkektir. Babadır. “Allah’ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde ‘sorumlu yöneticilerdir.” Nisa 34
Bu örnek İslam ailesinin huzuru, mutluluğu ve başarısı aileyi meydana getiren fertlerin karşılıklı hak ve sorumluluklarını yerine getirmesine bağlıdır.
Resûlullah (sav) hanımlarına ve aile bireylerine çok değer verirdi. Hanımlarına faziletlerini sayar, sevdiğini söylerdi. Hz Aişe, “Beni ne kadar seviyorsun?” Sorusuna “Kördüğüm gibi”, “canımın için kadar”, “ilk günkü gibi” cevap verdiğini biliyoruz. Hanımlarının hayvanlara binmesine yardımcı olması ve binmesi için dizine bastırarak bindirmesi, kendine gelen yemek davetiyesine “hanımda olursa” kaydıyla icabet etmesi, ağlayanın gözyaşlarını elleriyle silmesi ve teselli etmesi değer verdiğinden bazı sünnetlerindendir.
Ey aile bireyleri bu sünnetleri en son ne zaman yerine getirdiniz? Ailenin bütün bireylerine tek tek;” seni seviyorum.” Dediğinizi hatırlıyor musunuz? Hanımınıza arabaya binmesi için hiç kapıyı açtınız mı?
Peygamberimiz (sav) aile reisi olarak mümtaz vasıflarından biri de hanımlarına karşı nezaket ve iyiliği esas almasıdır. “Sizin en hayırlınız ehline karşı hayırlı olanınızdır. Ehline karşı en hayırlınız benim.” “Allah kadınlara iyi davranmamızı emrettiğini,” “Kadınlar bize Allahın emaneti bilmemiz gerektiğini,” “Kadınların annelerimiz, kızlarımız ve teyzelerimiz olduğunu ısrarla tekrar ettiğini”, “Kadınların hatalarına karşı nezaket ve sabırla kuşanmamız gerektiğini” defaten biz müslümanlara söylemiştir.
Resûlullah (sav) hanımlarına ve aile bireylerine karşı çok cömert idi. Bu cömertlik yeme içmede olduğu gibi giyim kuşamda da bu böyle idi. “Erkeğin hanımına harcadığı her şey sadakadır”. “Erkeğin hanımına su içirmesi bile sevap kazandırır.”“Kıyamet günü kişinin mizanına konulacak ilk şey ailenin nafakasına harcadıklarıdır.”Tavsiyeleri bunun delillerinden bir kaçıdır.
Peygamberimiz (sav) ailede istişareye de çok önem vermiştir. Mesela kızı Zeynebi Ebul Asa vermesi Hz. Hatice validemizin isteğiydi. Ümmi seleme örneği daha ilgi çekicidir. Umre meselesinde Ümmi Seleme “Ya Resûlullah sen kalk kurbanlığını kes. Onlar sana uyacaklar ve kurbanlarını kesecekler.” Ve öylede oldu.
Peygamberimiz (sav) aile reisi olarak en çok önem verdiği bir diğer konu da aile fertleriyle olan sohbetleridir. Bunun ihmal edilmemesi için özel çaba harcardı. Peygamberimiz bu sohbetleri iki şekilde yapardı.
1– Aile fertleriyle ayrı ayrı her biriyle hususi sohbeti.
2– Aile fertlerinin tamamıyla birlikte yaptığı sohbeti.
Sabah ve ikindi namazlarından sonra bütün hanımlarını ziyaret eder, hal hatırlarını sorar, elini omuzlarına koyar, öper ve onlarla şakalaşarak mutlu etmeye çalışırdı.
Aile reisi baba; Aile fertlerine ayrı ayrıdeğer vermeli, anlamaya çalışmalı, sorunlarını çözmeye çalışmalı. Çünkü her insanın ayrı bir dünyası vardır. Özellikle hayat arkadaşı, gönül yoldaşı olan eşini görmesi, beğenmesi, duyması, anlamaya çalışması lazımdır.
Aile fertlerinin maddi ihtiyaçlarını karşılamak, terbiye ve eğitimlerine gereken önemi vermek, bu konuda anneyle yardımlaşmak, sevgi ve saygıda, şefkat ve merhamete, asalet ve adalette, yardımlaşma ve dayanışmada, tatlı söz ve güler yüzde iyi örnek olmak, aile reisi olan babanın görevlerindendir.
Eşine ve aile fertlerine kötü söz söylememek, ayıplamamak, küçük görmemek, şiddet uygulamamak ve evini terk etmemek gibi görevlerde babanın görevleri arasındadır.
Bugün inkâr da etsek, üstünü de kapatsak, istisnalar hariç aile yuvamız çatırdıyor. Kan kaybediyoruz. Hepimiz aileden acı çekiyoruz. Kimimiz eşimizden, kimimiz evlatlarımızdan, kimimiz anne ve babamızdan sorun yaşıyoruz. Kısmen de olsa bu peygamberi örnekleri yaşarsak ailevi acılar çeker miyiz? Ferdi ve toplumsal sorunlarımız kalır mı? İstisnalar hariç inanın, huzur, mutluluk ve başarı yolları sonuna kadar bize açılacaktır.
Aileyi hesaba katmadan hareket edenler, hiçbir başarının altına imza koyamazlar. Ailede huzurlu, mutlu ve başarılı olanlar ancak fert ve toplumsal hayatta başarılı olurlar. Tarih bunun canlı şahididir.
Peygamber (sav) ve aile ilişkilerini araştırıp öğrenmeyi ve yaşamayı Rabbimiz biz müslümanlara nasip etsin. Bu konudaki acılarımıza ilaç yapsın. Âmin.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?