Kınayıcının kınamasından korkma.
Onun bunun dediğine kulak asma.
El âlem ne der putuna hiç inanma.
Allah rızasıdır derdin, sağ sol yapma.
Önce evlilik çağına gelmiş erkek ve kızlara seslenmek, Peygamberimizin evlilik çağına gelen gençlere nasihatlerinden bir demet sunmak istiyorum. Amma şu cümlemi söylemeden geçmeyeceğim. Müslüman bir aile kurmak her Müslüman’ın ikinci hedefidir.
Müslüman, Allah rızası için kuracağı bu aile yuvasının önündeki engelleri aşmak için çalışmaz mı? Allah rızası için kurduğu bu ailenin yıkılmasına izin verir mi? Bu huzur ve mutluluk kalesini kimseye yıktırır mı? Gelebilecek bütün saldırıları aile üyeleriyle el ele vererek püskürtmez mi? Aile düşmanlarına teslim olur mu? Vallahi bana sorarsanız hayır. Billahi hayır. Tallahi hayır. Bu inancımız gereğidir, derim.
Peygamberimizin Nasihatlerinden Bir Demet:
“Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur; kalan diğer yarısı hakkında ise Allah’tan korksun!”1
“Üç şeyi geciktirmeyin. Vakti gelince namazı, hazır olunca cenazeyi ve denk birini bulunca bekârı evlendirmeyi.”2
“Ey gençler! Sizden evlenmeye güç yetirenler evlensin.”3
“Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetimi uygulamayan benden değildir. Evleniniz. Çünkü ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim.”4
“Kimin evlenmeye gücü yetiyorsa evlensin. Çünkü evlilik, gözü haramdan alıkoyar ve iffeti en iyi şekilde korur…”5
“Dünya geçici bir faydadan ibarettir. Onun fayda sağlayan en hayırlı varlığı dindar kadındır.”6
“Sahip olunan şeylerin en kıymetlisi; zikreden bir dil, şükreden bir kalp, kocasının imanına yardımcı olan Sâliha bir eştir…”7
“Kendisi için evlenmek kolay olduğu hâlde evlenmeyen kişi benden değildir.”8
“Kadın, dört şeyi için nikâh edilir: malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanını seç ki, elin bereket bulsun.”9
“Nikâhın hayırlısı, külfetsiz olanıdır.”10
Aile kuruluşunda hemen her toplum kesiminde dikkate alınan, eşin malı, soyu, güzelliği ve dindarlığıdır. İlk üçünün sona ereceği, ya da geçerliliğini kaybedeceği zamanlar olabilir. Mal, biter ya da bir felâketle yok olup gider. Güzellik, geçicidir. Günün birinde ortadan kalkar. Soy da hiç akla gelmedik sıkıntılara vesile olabilir. Eşler arasında huzursuzluğa yol açabilir. Tarafsız ve etraflıca düşünüldüğü zaman, dinî duygu ve iman gücünün, yani dindarlığın, sürekli huzur ve mutluluk kaynağı olduğu anlaşılacaktır.
Çoğu kimse dindarlığı, zor zamanlarda ve kara günlerde aranan, mutluluk anlarında ise kendisine o kadar da ihtiyaç duyulmayan bir nitelik sanmakta. Oysa dindarlığın; tasa ve kıvanç zamanlarında, her zaman, her yerde ve her türlü şart altında etkisi büyüktür. İnsanı kulluk çizgisinde tutabilen, olayları ve dünyayı inançlara göre değerlendirme imkânı veren üstün ve her zaman geçerli bir meziyettir, dindarlık.
Dindar eş seçmek, iyilerle beraber olmanın bir göstergesi ve mutluluğun temel şartıdır.
Unutmayalım. Hz. Peygamber toplumdaki eğilim ve gerçekleri görür. Onlar içinden Müslüman’a en faydalı olanı tavsiye eder. Ümmetinin mutluluğu ona mutluluk verir.
Aile, sadece dünya hayatıyla ilgili bir yaşam biçimi değildir. Onun olumlu olumsuz sonuçları ahirete kadar uzanır. Aile ya cennet şubelerinden bir şube veya cehennem şubelerinden bir şube olur. Siz siz olun, ailenizi cennet şubesi yapmaya çalışın. Dünyada cennet şubesi bir ailede ve böyle bir evde yaşamak ne güzeldir. Hangi zalim ve despot evinize girebilir ki! Kapı kapandığında evin İslam devleti, başkanı ve yardımcısı ve halkı sizlersiniz. Allahu Ekber.
Ey Evlilik Çağına Gelmiş Genç Kardeş
Böyle bir aile kurmak için bir aday bulduğunda tereddüt etmeden, emperyalizmin ve ne derler putunun dayatmalarını bir tarafa bırakıp Allah’ın rızası için bu evliliği kolaylaştırmalı ve ikinci hedefin olan Müslüman Aileye geçiş yapmalısın. Ekonomiyi dert etme. Unutma inancımız gereği Rezzak, Allah’tır. Rızık endişesinden dolayı ikinci hedefinden vazgeçme. Bu konuda da vekil yine Allah’tır.
Sizleri borç altına koyacak şatafatlı düğünlere kalkışarak, gereksiz eşyaları arzulayarak ve zorlayacak evlere çıkarak mutluluğunuzu heba etmeyiniz. Özellikle evlenen genç kızımız! İlk şartınız, eşiniz olacak kişinin ailesiyle beraber kalmak olsun. En az 2 yıl, 3 yıl, hatta 5 yıl anne babanızla beraber kalmaya çalışın. Onlardan maddi manevi istifade ediniz. Tecrübelerinden faydalanınız. Olacak çocuklarınız, büyükanne ve büyükbabanın sevgisi şefkati, merhameti, fedakarlıkları ve tecrübeleri ile büyüsün. Baba ve anneleriniz de torunlarının sevinciyle sevinsin.
“Nikâhın hayırlısı, külfetsiz olanıdır.” Nebevi nasihate kulak vererek şatafatlı düğün salonlarında kadınlı erkekli giyinmiş çıplaklarla günah işlemekten uzak durunuz.
Evlenen genç kızın hakkı olan mehir konusunda da evleneceğiniz erkeğin durumunu göz önüne alarak kolaylaştırınız. Eşinizin borçlanması ileride huzur ve mutluluğunuzu gölgeleyebilir. Damat adayı genç kardeşimiz de imkânı ölçüsünde eşinin mehrini versin. Bu konuda cimrilik etmesin.
İlk etapta anne babayla beraber kalmak başta sizleri maddi külfetten kurtaracaktır. Kaldığınız odayı yatak odasına çevirmek sizlere kâfi gelecektir. İleride imkânlar ölçüsünde istediğinizi alırsınız. Şu anda bunlar olur mu, diye soruyorsunuz. Neden olmasın. Yeter ki nefsin ve ne derler putunun köleliğinden kurtulun. Mesele bitmiştir. Biz Müslümanlar için asıl ölçü, Allah ve resulü ne der olmalıdır.
Özellikle eş olan kızlarımız! Unutmayınız ki eşinizin anne babası sizin de anne babanızdır. Anne babanızı sevip saydığınız gibi onları da seviniz sayınız. Hürmette kusur etmeyiniz. Emin olunuz ki, bu mutluluğunuza mutluluk katacaktır. Önünüzdeki engelleri zorlukları sorunları sıkıntıları çok rahat bir şekilde aşacağınızı göreceksiniz.
Sevgili gençler bunları güzel bir niyetle Allah rızası için yapmalısınız. Hayatınızı ibadete dönüştürmek sizin elinizdedir. Böylelikle hem dünyanızı ve ahretinizi mamur etmiş hem de Allah’ın emrini yerine getirmiş olacaksınız. De ki: “namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin rabbi Allah içindir.11 Böylelikle hayatınızı ibadete dönüştürmüş olursunuz? Varlığımız da bunun için değil mi?
Evlilik Yaşına Gelmiş Çocukları Olan Anne Babalar
“En faziletli şefaatlerden (teşvik edilen amellerden) biri, evlilik hususunda iki kişiye aracı ve yardımcı olmaktır.”12 Bu konuda çocuklarımıza ve hatta bütün gençlerimize yardımcı olmalıyız.
Sizler de çocuklarınıza yani erkek ve kızlarınıza ilişkin hususlarda yukarıdaki hadislerin verdiği mesaj doğrultusunda hareket etmeli, böylelikle geleceğinizi garantiye almış ve çocuklarınıza mutlu bir hayat kazandırmış olacaksınız.
Önce, erkek oğlunu evlendiren anne ve babaya seslenmek isterim. Evinize gelecek bir kız yani gelininiz, artık sizin biricik kızınızdır. O; annesini, babasını, yuvasını bırakmış ve ikinci hedefi olan Müslüman aileyi kurmak için oğlunuzla anlaşmıştır. Onun ilk etapta size gelmesi hem ona hem size büyük bir fayda ve nimettir. Siz ona Allah için Müslüman ailede olması gereken sorumluluk, samimiyet, sadakat, sevgi, saygı, sabır şefkat ve fedakârlık gibi erdemleri, İslami örf ve adetleri öğretecek ve bu konularda örnek olacaksınız. Ona güven ve değer verdiğiniz oranda güven ve değer alacağınızı unutmayınız. Onlar gelecekteki huzurunuzdur. Mutluluğunuzdur. Onlara yapacağınız en küçük iyilik sizin için yarına yatırımdır. Onlar size Allah’ın emanetidir.
Hey Evdeki Diğer Üyeler!
Evinize ve aile kalenize bir kardeş, bir asker daha geldi. Unutma kendin için istediklerini kardeşlerin için de istemek, kendin için istemediklerini kardeşlerin için de istememek imanının gereğidir. Bu konuda sınıfta kalma. Derslerine iyi çalış. Alabileceğin bir zayıf veya göstereceğin bir olumsuzluk, aile mutluluğunuzu zayıflatacak, aile kalenizin yıkılmasına sebep olabilecektir. Hem kendine hem de ailenin diğer üyelerine rahmet olmak için çalışman gerekiyor. Bu çalışma sana huzur, mutluluk ve başarı getirecektir. Nefsine uyarak ve bencilce davranarak yapacağın her iş ailenin bütün üyelerine maddi, manevi, psikolojik ve sosyolojik olarak zarar verecektir. Aile düşmanlarını sevindirecektir.
Sonuç Olarak
1. Ailede ve her konuda huzur ve mutluluğun kaynağı Allah’tır (c.c.). Ailede huzur ve mutluluk isteyenler, huzuru ve mutluluğu Allah’ın rızasında aramalıdırlar. Allah’ın rızası ihsan, ihlas, infak, iffet ve izzetle yaşamadadır.
2. İkinci hedefimiz olan Müslüman aileyi korumak için Allah’ın koyduğu aile hukukuna riayet etmeliyiz. İslam’ın aile hukuku yeryüzündeki bütün aile hukuklarından daha iyidir. Allah’ın boyasından daha güzel boya var mıdır?
3. Unutmayalım! Kuracağımız aile ya cennet şubelerinden bir şube veya cehennem şubelerinden bir şube olur. Tercih bizimdir. Her şey Allah’ın elindedir. Allah’ın emriyle olur ve Allah bize istediğimizi verir.
4. Kuracağımız bu Müslüman aile hem gelecek neslimizin sağlıklı güçlü yetişmesine sebep olacak hem de yaşadığımız topluma rahmet olacaktır.
5. Evlenmek ve aile kurmak hem Allah’ın emri hem peygamberin sünneti hem de insanlığın gereğidir.
Allah kuracağınız aileyi sizler için huzur, mutluluk ve başarı yollarına vesile kılsın. Yaşadığımız toplumun fert ve ailelerine örnek bir aile yapsın. Âmin.
Kaynakça
1) (Heysemî, IV, 252)5 2) (Tirmizî, Salât, 13/171) 3) (Buhârî, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1) 4) (İbn Mâce, Nikâh, 1) 5) (Buhârî, Savm, 10) 6) (Müslim, Radâ, 64, Nesâî, Nikâh, 15; İbn-i Mâce, Nikâh, 5) 7) (Tirmizî, Tefsir 9/9 8) (Beyhakî, Şuâb, VII, 338/5095) · (Abdurrezzâk, el-Musannef, VI, 173; … 9) ( Buhari, Sahih Hadis no: 5090; Müslim, Sahih hadis no: 2669; Ebu Davud, Sünen hadis no: 2047; İbn Mace, Sünen hadis no: 1858) 10) (Ebû Dâvud, Nikâh, 32) 11) (Enam 162) 12) (İbn-i Mâce, Nikâh, 49)

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?