I
Bu gece çaresizliğimi yazdım mısralara
Yüreğimden esen kasırgaları
Mescidi Aksamın boynu bükük duruşunu
Her müminin yüreğinden vuruluşunu
Akan gözyaşlarından çağlayanları yazdım dağlara
Biriken öfkemi de ekleyerek…
Bileklerinden tutup Hazreti İsmail’in
Nasıl kurban olduğunu,
Bu dava uğruna teslimiyetinin bedelini,
Özgürlüğü yazdım
II
Ümmetin kaybolan zafer tutkusunu
Girdiği amansız ölüm uykusunu yazdım hülyalara
Mısır Firavunlarının kol gezdiği Kahire sokaklarını
Rabia meydanını gezerken Sisi’nin
Esma’nın kanındaki boğuluşlarını,
Kan kusan cellâtları,
İnsanlıktan nasibi olmayanları
Katliama doymayanları yazdım
Allahın büyüklüğünü haykıran ezanlara
III
Bu gece içimden akanları
Çağın matemine bürünmüş duyguları
Mısır, Suriye ve Irak zindanlarında
Tarumar olmuş namusları
Özgürlüğe bayrak açmış başı dik Esmaları yazdım.
Allah aşkıyla çarpan kalplerden
Yükselmesi gereken sedayı
Hakka davet, kardeşlik ve yeniden diriliş için
Gaflet uykusundan uyanmayı
Dünyalık adına yüreklerimizde her ne taht kurmuşsa
Hepsinden arınmayı
Ölümden korkmamayı, nefse aldanmamayı
Vahye mihmandarlık yapmış uçsuz bucaksız semalara
Müminlerin zaferi için Kurana sarılmayı yazdım
IV
And içmiş şehadete susayan aslanlara
Gözyaşı döküp için için ağlamak,
Çaresiz gözlerle zalime boyun bükmek yakışmaz elbet.
Bu gece yüreklerimizi saf saf dizip Allah’ın huzurunda
Ayet ayet zalimlerin kalbinde korku olmayı
Zafere giden yolda
Tek saf tek yürek olup
Açılan avuçlarda yeniden yeşermeyi,
Küfrün ateşine yağmur olup yağmayı yazdım.

Nihat ÖNER

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?