Kardeşlerim!
Yüce Allah size şöyle sesleniyor: “Size yakında âyetlerimi göstereceğim. Şimdi acele etmeyin.” (Enbiya, 37) Ayette سَأُورِيكُمْ sözcüğünde okunmayan vav harfi mevcuttur. Başka bir ayette de Yüce Mevla şöyle buyuruyor: “Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, biz onları bilemeyecekleri bir yerden yavaş yavaş felakete götüreceğiz.” (Araf, 182) Burada sürprizlere gebe olan bir gizlilik söz konusudur.
“…Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter…” (Talak, 2, 3)
“…Eğer siz sabırlı olur, Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır.” (Ali İmran, 120)
Kardeşlerim!
Sizlere sabrı ve takvayı tavsiye ediyorum. Biliniz ki zafer sabrın bir sonucudur ve sadece ondan sonra gelir. Zafer sabra; sevinç ise kedere eşlik eder. Sabır ve kedere rağmen zafer ve sevinç durumunu yaşıyoruz. Zorluğa rağmen kolaylık halini yaşıyoruz.
Kardeşlerim!
Kalbinize ve ruhunuza bakınız. Arkadaşlarınızın, yakınlarınızın ve yeryüzündeki tüm ehli salah insanların kalbine bakınız. Tümünün yakin haletinde huzurlu, mutmain ve sekinette olduklarını görürsünüz. Bunu ancak yüce Allah yapabilir. Annemiz Hacer’e ve onun kalbinde barındırdığı yakîne bakınız. Bu yakîn durumu onu kesintisiz çalışmaya, sebeplere sarılmaya ve tembellik yerine tevekküle itti. Onu ruh hali “Allah bizi zayi etmez” idi. İşte ondan öğreneceğimiz hüsnüzan budur. Sebeplere sarıldıktan sonra kendisine verilen ödül tüm İslam ümmeti için bereket ve kurtuluş olmuştur.
Kardeşlerim!
Bugün beklediğimiz ödül sadece Mısır için değildir. Aksine, tüm İslam âlemi içindir.
“Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.” (Ali İmran, 200)
Kardeşlerim!
Liderlerinizin emirlerine uyunuz. Fitne yayanlara kulak vermeyiniz. Allah yar ve yardımcınız olsun. yüce Allah bizi ve sizi ahdini değiştirmeden, bozmadan, fitneye kapılmadan ve rüsvay olmadan bizden razı olarak ölünceye kadar hak üzere sabit kılsın.
Allahu ekber ve lillah’il hamd.
Davet Mektebi