Peygamberimizin (sav) küçük arkadaşı İbni Abbas…
Bizim nezdimizde küçük, ama Resûlullah (sav) nezdinde aslan gibi bir sahabe…
Bir gün Resûlullah (sav) Allah’ı ona öyle bir tanıtıyor ki, bu yaşı küçük, fakat yüreği büyük sahabe Resûlullah’ın (sav) sözlerini can kulağı ile dinliyor, kalbiyle iman ediyor ve ömrü boyunca da Resûlullah’ın (sav) ona söylediği nasihatleri unutmuyor.
Haydi, beraber bu nasihat neymiş bir bakalım!
Hadis şöyle başlıyor:
“Yavrucuğum! Allah’a karşı edebini koru ki, Allah da seni korusun! Allah’ın hukukunu koru ki, O’nu karşında koruyucu bulasın. Bollukta Allah’ı tanı ki, darlıkta da O seni tanısın. Bir şey isteyince Allah’tan iste. Yardım talep edeceksen Allah’tan yardım dile.
Zira kullar, Allah’ın yazmadığı bir hususta sana faydalı olmak için bir araya gelseler bu faydayı yapmaya muktedir olamazlar. Allah’ın yazmadığı bir zararı sana vermek için bir araya gelseler buna da muktedir olamazlar. Kalemlerin mürekkebi kurudu ve sayfalar dürüldü.”
İbni Abbas bu hadisten öğreneceğini öğrenmişti. Payına düşeni alıp yaşamıştı. Bunu ailesine, akrabasına ve çevresine de anlatmıştı!…
Biz ne yapabiliriz?
- Allah’la irtibatın senin elindedir! Yaklaştığın kadar yakınlaşırsın, Allah’ı ne kadar seversen O da seni daha çok sever.
- Her şeye gücü yeten sadece Allah’tır. Öyleyse bir şey isteyeceğin zaman sadece Allah’tan iste.
- İsteyip de gerçekleşmeyen her şeyin ardında bir hayır vardır.
Bu hadisi “yavrucuğum ” nidasının muhatabı olarak ezberle İbni Abbas gibi aslan yürekli ol.