Filistin İslami direniş hareketi (Hamas) resmi ilanının 29. yılını tamamladı. Hamas 14 Aralık 1987’de ilan edildi. Ancak asıl kuruluş ve mücadele çalışmaları 1930’larda Filistin’de başlayan cihada Müslüman Kardeşler cemaatinin destek vermesiyle ve öne çıkan liderlerle görüşmeleri üzerine başladı. İslami hareketlerin temeli olan Müslüman Kardeşler Cemaatinin lideri üstad Hasan el-Benna 1935’te kardeşi Abdurrahman el-Benna’yı İzzettin Kassam ile görüşmesi için Filistin’e gönderdiği günden itibaren Filistin ile yakından ilgilenmeye başlamıştı. Davetçi gençlerini de Filistin için yardım toplamaları üzere görevlendirdi. Üstad Hasan el-Benna İzzettin Kassam’ın şehadetinden sonra Filistin baş müftüsü Hacı Emin el-Hüseyni ile ilişkileri kuvvetlendirdi. Hacı Emin el-Hüseyni kızını Müslüman Kardeşler üyelerinden Ebul Mekarim Abdulhay ile nikahladı. Kızının nikahı Üstad Hasan el-Benna’nın kızı vefa el-Benna’nın evinde kıyıldı ve nikahılarını da cemaatin önde gelen liderlerinden Said Ramazan kıydı. Müslüman Kardeşler Cemaati Filistin’i kurtarmak için, seminerler verip bilgilendirici kitaplar yazacak, boykotlar ilan edecek, yardım çalışmaları başlatacaktı. Filistin’e davetçi gençler gönderecek, halkı Yahudilere karşı cihada teşvik edip eğitecek, akrabalık bağlarını kuvvetlendirecekti. Hatta kendi canlarını dahil feda ederek içlerinden bu yükü omuzlayacak Filistinli yiğitleri ortaya çıkararak İslami direniş hareketini başlatmışlardı. 1948’de İsrail işgal devletinin ilanından sonrada bu mücadele ve çalışmalar devam etti. Hamas Filistin’deki ilk resmi çalışmasını; Ezher’de eğitimini tamamlamış, Müslüman Kardeşler cemaatinde yetişmiş, Filistin’in bağrından çıkmış Şeyh Ahmet YASİN ile 1978’de “el-Mucamma el-İslami” yardım vakfıyla yapmıştı. 8 Aralık 1987’de işgale karşı kitlesel bir direniş olan birinci intifadanın başlaması üzerine bu olayı İslami hassasiyet ve duruş çerçevesinde yönetmek amacıyla var olan gizli örgütlenmesini 6 gün sonra 14 Aralık’ta ilan etmek durumunda kalmıştı. Açık ve düzenli bir şekilde intifadanın içine girdi ve başını çekti. 6 yıl sürecek olan birinci intifadayı işgalci İsrail’e vergi vermeyerek, greve giderek, mallarını boykot ederek, sokaklarda taşlı protestolar düzenleyerek karşılık vermeyi bütün Filistin halkına emretti. Hamas Halkın elindeki taşların; kurşuna, silaha ve bombalara dönüşeceği güne hazırlık yaptı, çalıştı. “O gün ne zaman gelecek diyorlar. De ki, yakın olması mümkündür.” (İsra-15) “Kuşkusuz o hüküm günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur.” (Nebe-17) Bugün görüyoruz ki o gün yakın oldu bile. Hamas vakit kaybetmeden silah ve bomba üretecek mühendisler yetiştirdi. 1992 yılına gelindiğinde ise adını köklerinden alan askeri kanadı Şehit izzetin el-Kassam Tugaylarını kurarak silahlı direnişe geçti. 10 yıl boyunca işgal güçlerinin içine korku salacak istişhad operasyonlarını yaptı. 2000 yılında işgalcilerin artan zulmü karşısında hız kesmeden 5 yıl sürecek olan ikinci intifadayı başlattı. Dünya Filistinli çocukların taşlarla kovaladığı işgal askerlerini izledi. Böylece işgal ordularının cesaretleri kırıldı, psikolojileri darmadağın edildi.
2001 yılında ilk kez ürettiği ‘Kassam-1’ füzesini işgal topraklarına fırlattı. Yakaladığı bu ilerlemeyi 20 yılı aşkın bir süredir imanla, ihlasla ve bilinçle sürdürmeye devam eden Hamas ürettiği füzelerinin 160 km’lik mesafedeki işgal toprakları da dahil, vurulamayacak tek bir kare kalmayıncaya kadar geliştirmeye devam etti. Geldiğimiz bu günlerde ise Kara kuvvetlerinin yanına, Deniz komandolarını ve Keskin nişancı birliğini ekledi. Kendi kanas silahını üretmeye başladı. Hava faaliyetlerine girecek derecede 3 farklı görevde insansız hava aracını üretti. 15 yıldır inşa edilmiş 8 metre yerin dibinde 8 metre de yerin üstündeki 760 km’lik işgal duvarlarının arkasına sızarak operasyon yaptı. İşgal topraklarına baskınlar düzenledi. Üzerinde Gazze’nin kurulu olduğu kara parçasının altına tünellerden bir şehir inşa etti.
Hamas her gün daha güçlenmek, kuvvetini arttırmak ve konumunu sağlamlaştırmak için yılmadan faaliyetlerde bulundu. Mücadeleyi sürdürmek için gösterdiği çaba ve kurduğu düzen dolayısıyla halkın sevgisini ve ilgisini arttırarak çekmeye devam etti. Kendi içerisinde dini eğilime, eğitim ve teşkilatlanma yönüne, siyasi, sosyal ve askeri yönlerine en başından olduğu gibi özen gösterdi. Halkın Allah(cc) ile bağlarını kuvvetlendirdi. İslam’a yönlendirdi. Camilerde hutbeler, dersler verdi. Okullar, kurslar açtı. İnsanları bilinçlendirdi. Binlerce hafız yetiştirdi. Üniversiteler açtı. Öğretmenler, doktorlar ve mühendisler yetiştirdi. Başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri ve mücahitler yetiştirdi. Seçimlere katıldı ve kazandı. Ambargolarla yeni savaşlara maruz kaldı ve yeni taktikler geliştirdi. Yetiştirdiği 12.000 mücahidin yanı sıra halk gücü oluşturarak binlerce Filistinliyi eğitti. Suikaste uğrayan sürgündeki lideri Halit MEŞAL 45 yıl sonra İlk defa 2012 yılında Gazze topraklarına ayak bastı. Hamas, Örgütlenip yardımlaşarak halkla bütünleşen, silahlanıp ordulaşarak hükümetleşmeye giden bir hareket oldu.
Hamas, Filistin’de Öyle bir nesil ortaya çıkardı ki taşlarla mücadele eden bir nesilden füzelerle mücadele eden bir nesle, tünellerle mücadele eden bir nesilden şehadet ve askeri operasyonlarla mücadele eden bir zafer nesline ulaştı.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?