Bismillah… Medrese eğitiminde usul, üç temel üzerine kuruludur. Bu üç temel ne kadar sağlam olursa, eğitim o kadar sağlıklı olur. Bu üç maddeye bir medresede ne kadar ehemmiyet verilirse, o medresenin eğitimi de o kadar kaliteli olur.
Birinci temel şudur: Bir medresenin olmazsa olmazı metin okumaktır. Metin demek bazı kitapların özetidir, özet şeklinde yazılışıdır. Metinler ezberlendiği zaman o öğrenci -bölgemizin deyimiyle o fakah-, o ilmi kavramış olur. Çünkü bir metin demek, bir ilimde özet konuları ezberlemek demektir. Örneğin İzzî kitabı bir metindir. Medreseye gelen bir öğrenci mutlaka İzzî’yi baştan sona kadar okur ve ezberler. İzzî, yaklaşık 25 sayfadan oluşmaktadır. Aynı zamanda açıklamaları ve şerhleri de vardır. Örneğin Şerhu’s-Sa’dînî, İzzî üzerine yazılmış geniş bir şerhtir. Ancak bizler özet olan metni ezberliyoruz. İzzî’yi ezberleyen bir öğrenci sarf ilminin konularının tümüne yakınını ezberlemiş ve bunları biliyor demektir.
Klasik medreselerimizde metin okuma saatleri çoğunlukla ikindi namazı ile akşam namazı arasında veya akşam ile yatsı arasında olur. Bazen yatsı namazından sonra da metin okunur. Sabah namazından sonra da bir saate yakın metin okunur. Bir de medreselerimizde metin okumak ile ilgili şöyle bir âdet de vardır: Öğrenci ayakta gidip gelerek o metinleri ezberler. Hafızlığın tam tersi. Hafızlıkta öğrenci oturarak Kur’an-ı Kerim’i ezberler. Fakat medrese öğrencisi ayakta metin ezberi yapar. Eskiden hocalarımızdan şunu işitirdik: Biz bir caminin bahçesinde metin okuduğumuz zaman o gidip geldiğimiz yerlerde artık otlar yeşermezdi.
Metin ile ilgili şunları söyleyebiliriz: Medrese eğitiminde mutlaka bir öğrenci her ilimden bir metni ezberlemelidir. Örneğin sarf ilminde İzzî ezberlemek, nahiv ilminde Elfiye ezberlemek, mantık ilminde Süllemî ezberlemek, Mustalahu’l-Hadis’te Beykûnî’yi ezberlemek, fıkıh usulünde ise Varakât’ı ezberlemek. Bunlar, medreseye gelen bir talebenin ezberlemesi gereken kitaplardır.
Medresenin ikinci temeli ve olmazsa olmazı müzakeredir. Müzakere, öğrencinin, dersini aldıktan sonra bir üst sınıftaki öğrenciyle karşılıklı oturup dersini tekrar etmesidir. Yani daha ileride olan bir öğrenci daha yeni gelmiş bir öğrenciye dersini tekrar ettiriyor. Ancak bu müzakere mutlaka dersi aldıktan sonra olmaktadır. Öğrenci hocasından dersini alır ve kendi kendine tekrar eder. Daha sonra gün içerisinde müsait bir vakitte kendinden daha büyük olan arkadaşlarıyla o dersi tekrar edip müzakere eder.
Müzakere, medresenin önemli bir temeli ve çok değerli bir âdetidir. Çünkü müzakere ile hem yeni öğrenci dersini iyi anlıyor hem de eski öğrenci okuduklarını hatırlıyor. Böylece hem yeni öğrenci hem de eski öğrencinin o kitapları beraber okumalarına fırsat doğuyor. Aynı zamanda bu müzakere, daha rahat bir ortamda gerçekleşmektedir. Normalde bir öğrencinin hocasından ders aldığı zaman diz üstü oturması gerekmektedir. Belirli bir edep çerçevesinde ders alır. Ancak müzakerede böyle bir durum yoktur. Çünkü müzakerede her iki öğrenci de arkadaştır. Rahat bir ortamda o dersi tekrar ediyorlar, tartışıyorlar, münazara ediyorlar, münakaşa ediyorlar. Yani müzakere bu açıdan bakıldığında medresede önemli bir esastır.
Medrese eğitiminin üçüncü önemli temeli mütalaadır. Mütalaa demek düşünmek, anlamaya çalışmak ve zihni yormak anlamına gelmektedir. Bazı medreselerde ikindi namazından sonra, bazı medreselerde ise yatsı namazından sonra öğrenci yarın okuyacağı dersini bugün mütalaa edip anlamaya çalışmaktadır. Yani öğrenci yarına hazırlık için yarınki dersi daha almadan o derse göz atmaktadır. Böylelikle öğrenci derse gittiği zaman ders hakkında bir ön bilgiye sahip olmaktadır. Çünkü akşamleyin bir önceki günde dersine bakmış, araştırmış ve anlamaya çalışmıştır. Hatta zeki öğrenciler mütalaada yarın alacağı dersleri büyük ölçüde anlamaktadır. Daha sonra hocanın yanına gittiği zaman sadece hoca bazı noktaları anlatmakla yetinir.
Biz hocamızdan ders aldığımızda, özellikle Suyuti ve Molla Cami’den yukarı kitaplarda geceleyin dersimizi mütalaa eder ve dersi kavrardık. Sabah olup hocamız geldiğinde artık hoca dersi anlattığı zaman biz de hoca ile beraber dersimizi okuyorduk, açıklanması gereken yerleri açıklıyorduk ve sormamız gereken yerleri soruyorduk. Böylece dersimizi öğrenmiş oluyorduk.
Medrese’nin eğitimi bu üç temel üzerine kuruludur: Metin, müzakere ve mütalaa. Medreseyi medrese yapan bu üç kuraldır, bu üç temeldir. Bunlara uyulduğu zaman kaliteli bir eğitim elde etmiş oluyoruz. Allah’ın selamı hepimizin üzerine olsun.