Bir teknoloji firmasının yaptığı çalışma insanın dikkat süresinin, 2010’da 12 saniyeden 8 saniyeye düştüğünü ifade ederek insanın, bozulan dikkat süresini vurguladı.
Uzmanlara göre, akıllı telefonlar çağı, insanın dikkat süresini öyle kısaltmıştır ki bir süs balığı bile bir düşünceyi daha uzun süre tutabilir.
Araştırmacılar, Kanada’da 2,000 katılımcıyı inceledi ve beyin dalgaları çizelgeleri kullanarak diğer 112 kişinin beyin faaliyetleri üzerinde çalıştı.
Sonuçlar, 2000’de yada telefon çağının başladığı zaman ortalama insan dikkat süresinin 12 saniyeden 8 saniyeye düştüğünü gösterdi.
Bu arada süs balıklarının dikkat süresinin 9 saniye olduğuna inanılıyor. Teknoloji devi firma tarafından yürütülen çalışma, yine de insanın çoklu-görev kabiliyetinin geliştiğini buldu.
“Dijital yaşam biçimi olan, medyayı daha çok tüketen, sosyal medya hayranları olan ya da daha erken teknolojiyi benimseyen Kanadalıların uzun dikkat gerektiren ortamlarda odaklanmada sorun yaşadıkları.” anlaşıldı.
“Uzun süre zarfında dijital yaşam biçiminin sürekli dikkati azaltırken, erken benimseyen ve aşırı sosyal medya kullanıcıları dikkatlerini önden tüketir ve aralıklı yüksek dikkat patlamaları yaşar.
Amerika’da Ulusal Tıp Kütüphanesi ve Ulusal Bioteknolji Bilgi Merkezi tarafından yürütülen bir araştırmada; kullanıcıların %79’u televizyon izlerken aynı zamanda taşınabilir bir cihazı (Telefon, tablet vb. ) da düzenli olarak kullandığını saptadı.
Western Ontario Üniversitesi’nin Beyin ve Zihin Enstitüsü’nde araştırmacı olan Bruce Morton, dikkat insanın doymak bilmez bilgiye özlemin sonucu olduğunu öne sürdü.
“Arabayı ilk icat ettiğimiz zaman, o çok sıra dışıydı,” dedi.
“İlk zaman arabada eğlenceli bir alete sahip olma düşüncesi komikti, çünkü arabanın kendisi eğlenceydi. Bir süreden sonra bir kerede 8 saat seyahat ettikten sonra size yeterli geliyor ve beyin sıkılıyor. Siz, arabaya video çalarlar ve radyolar koyuyorsunuz. Neden? Çünkü araba kullandıktan ilk 10 dakika sonra zaten yeterli geliyor.
Çünkü sadece biz dikkatimizi, kullandığımız teknolojilerin bir fonksiyonu olarak farklı bir şekilde bölüyoruz. Bu dikkatimizin fonksiyonunun gerçekten değiştiği anlamına gelmez.”
Zeynel Abidin Samak