Güvercinler uçurduk gökyüzüne
Mazluma umut olsun diye
Lakin kırdılar kanadını
Üşüştüler üzerine

Bir gemi kalkar umut limanından
Rotası şehadet, vuslatı saadet
Binen geçer kendinden
Geçer anadan, babadan ve yardan
Müjdesi vardır yaratandan
Yarenlik eder Akdeniz’in mavi suları
Farklı bir heyecanla bekler Gazze’nin çocukları, anaları, kızları

Yol uzundur, yolcu ağır
Yolcunun derdine dünya sağır
Dualar yükselir ve durulur kıyama
Takılır bir yiğit göz nazarlarına
Boynunda misk kokulu atkısı
Dilinde ezgiler, sıkılmış yumruklar
Onu ancak mümin olanlar anlar

Ali Haydar’ım, nur yüzlü civanım
Aldın mı helallik, anandan?
Vardın mı şehitler diyarına?
Yiğit bakar mı ardına?
Bakmadın
Hani derdin ya…
“Şehit olmak için, şehit gibi yaşamak gerek”
Şehit gibi yaşadın, ebedi saadete vardın

Bir gemi kalkar umut limanından
Yükü ilaç ve oyuncak
Gün başkadır bugün
Başkadır zaman
Başkadır Aksa’nın gülleri
Gözler buğulanır, yürek daralır
Senden bize bir davan kalır,
Baki olan, her daim devam eden davan

Yol üşür, yolcu üşür
Han üşür, hancı üşür
Gazze üşür, Aksa üşür
Ramallah bir başka üşür
Senden yüreklere bir kor düşer
Mazlumlara Diyarbekir’den bir yol düşer
Senden geriye kalır hatıralar, yaşanmamış imgeler
Şimdi şehadet seni simgeler

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?