2000’li yıllarda bir grup arkadaşla beraber hadis okurken vakıf gönüllüleri olarak aramızda yardım toplar bazı öğrencilerin ev kiralarını karşılamaya çalışırdık. Bizimle birlikte olan bir kardeşimiz infakta daha fazla fedakârlık yapıp kendisinden talep edilenin iki katını veriyordu. Esnaf bir kardeşimizdi ve “Ben iki katını verdikçe Allah da bana fazla veriyor” derdi.
Fedakârlık yapan çok arkadaş vardı. Salih Turgut hoca bu hususta örnek biriydi. Öncü bir davetçiydi. Sade ve mütevazi bir hayat yaşıyordu. Hemen herkesin evinde çamaşır makinesinin olduğu bir dönemde onun evinde yoktu. Kendisine, “Size de çamaşır makinesi alalım” dendiğinde, “Buna vereceğiniz parayı, gidin İslam davasına harcayın!” karşılığını vermişti. Aramızda asgari ücretle çalışan kardeşlerimiz vardı ve Allah yolunda fedakârlıktan asla kaçınmazlardı. Kazandıklarından bir kısmını muhakkak surette İslam davasına harcarlardı.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?