Her yılı dört mevsimden ibaret olan bu dünya hayatımız, su gibi akıp gidiyor. Kış mevsiminden sonra çıkan güneş, kar-yağmur-çamur ne varsa temizliyor bu dünyadan. Yollar, dağlar, tepeler çiçek açıyor kış mevsiminden sonra gelen güneşle. İlkbahar geliyor. Kar, yağmur ve soğuğun ağır şartlarını taşıyan kışı, bayrama dönüştüren bir bahar.
Bu bahar sanki dünyayı ağırlıklarından kurtarıyor. Bu bahar ile dünya, fazlalık adına neyi varsa hepsini atıyor üzerinden. Karların altında kalan dağ, tepe, yeşillik ne varsa gün yüzüne çıkıyor bu baharla. Sanki yeniden hayat buluyor her şey, sanki her şey yeniden doğuyor gibi.
Dünyanın ağırlıklarından kurtulup yenilenebildiği bir mevsimi varken, bu dünyanın parçası olan insanın da ağırlıklarından kurtulup, yenilenebileceği, içinde çiçekler açıp özüne dönebileceği, bir mevsimi yok mudur? Ne zamandır insanın baharı?
Dünyaya bahar geldiğinde bu, zahirî gözle görülür. Allah (c.c.), her yıl kış mevsiminden sonra gelen ilkbaharla dünyanın içinde sakladığı bütün güzellikleri tekrar gün yüzüne çıkarır. İnsanın baharı da günahlarına tövbe edip içindeki ağırlıklarından kurtulduğu zaman zahiren görünmeye başlar.
İnsan günahlarından kurtulması için belli bir zaman olmamakla birlikte, Ramazan ayı, günahlardan kurtulmanın en güzel zamanlarından biridir. Bir hadis-i şeriflerinde Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”1
Aslında bu ayda Allah (c.c.), şeytanları bağlayarak günahlarımızdan kurtulmamızı kolaylaştırmıştır. Diğer bir hadis-i şeriflerinde Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Mübarek Ramazan ayına kavuştunuz. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır.”2
Günahlardan kurtulmak, siyah noktalarla kaplı olan kalbimizi tekrar temizleyerek özümüze dönmekle olur. Ramazan ayları, yenilenebileceğimiz ganimet aylarıdır. Ramazan ayları, İçimizde, nefsimizin göçüğü altında kalmış ne kadar güzellik varsa hepsini tekrar açığa çıkarma aylarıdır.
Benliğimizi saran günah yığınlarından temizlenip Allah’a yakınlaşarak kalbimizi kendine getirdiğimizde, içimizdeki bahar her zaman dipdiri kalacaktır. Bize düşen içimizdeki baharı, Ramazanda çiçeklendirmek, Ramazandan sonra da bu çiçekleri hep diri tutmak için Allah’a (c.c.) yaklaştıracak amellere devam etmek olacaktır.
Evet, Ramazan yeniden filizlenip serpildiğimiz bir bahardır. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan bir bahar…

Kaynakça
1) Buhârî, İmân, 28. 2) Nesâî, Sıyâm, 5.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?