Afrika kıtasının en büyük yüzölçümüne ve Nijerya’dan sonra en kalabalık nüfusuna sahip ikinci ülkesi olan Etiyopya, resmi adıyla Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti’dir. Afrika’nın doğusundaki Afrika Boynuzunda bulunan ve kadim topluluklarıyla günümüze meydan okuyan bir ülkedir. Afrika’nın en eski bağımsız devletidir. Etiyopya 1 milyon 127 bin km2’lik alanı ile dünyanın en büyük 27. ülkesi, Afrika Kıtasının ise en büyük ülkesi konumundadır. 105 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık 14. ülkesi, Afrika’nın ise 2. ülkesidir. Ülkenin başkenti 4 milyondan fazla nüfusu ile en kalabalık şehri olan Addis Ababa’dır.
Birçok Afrika ülkesinde olduğu gibi Müslümanlar burada da çeşitli zorluklarla karşılaşmaktalar. Bu çekilen zorluklara rağmen bu topraklarda İslâm dininin ayakta kalması için çaba gösteren birçok hayır kuruluşu vardır. Bu kuruluşlardan biri de İslâmî İman Cemiyeti (İİC)’dir ve cemiyetin genel müdürü Ahmet Muhammed Salih ile Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’nın dernek merkezinde bir araya gelerek Etiyopya’da yaptıkları çalışmaları, Etiyopya’nın geleceği hakkındaki düşünceleri ve Türkiye ile ilgili görüşlerini içeren sohbetimizi siz değerli okuyucularımızın görüşlerine sunuyoruz.
Oktay: İslâmî İman Cemiyeti ne zaman, kimler tarafından kuruldu ve amacı nelerdir?
Salih: Öncelikle Türkiye’den sizin gibi değerli kardeşlerimizin ziyareti bizi ziyadesi ile memnun etmiştir. Bu ince düşüncenizden dolayı sizlere çok teşekkür ederim.
Cemiyetimizin 15 yıllık çalışma ve faaliyet geçmişi vardır. İslâmî İman Cemiyeti, Mısır’ın Ezher üniversitesinden ve Almanya’nın Nükleer Enerji Üniversitesinden mezun olan Etiyopyalı bir grup dertli hoca tarafından kuruldu. Genel amacı ise Etiyopya’da İslâm’ın yayılması için çalışmaktır, zira Etiyopya nüfusunun %50’si farklı dinlere mensuptur.
Oktay:Kuruluşunuzdan bu yana İslâm’ın yayılması için ne gibi çalışmalar yaptınız?
Salih:Yaptığımız faaliyetlerin başında ilmi eğitim gelmektedir. Bunun için İslâmî dersler vermek ve Arapça öğretmek gibi faaliyetlerde bulunmaktayız. Sonra Etiyopya’nın çeşitli eyaletlerinde ihtiyaca göre mescitlerin inşasını yapıyoruz. Okullarda çeşitli tebliğ çalışmalarını yürütmekteyiz. Etiyopya’daki tebliğ faaliyeti genellikle âlimlerimizin bir ağacın altında oturarak kendisine gelen insanlara bir şeyler anlatması ile sınırlıdır.
Oktay:İslâmî davette yöntemleriniz nelerdir?
Salih:Verdiğimiz derslerin kitaplarını ve öğrencilerini kademelere ayırıyoruz ve her kademe sonunda öğrencilere sertifika veriyoruz. Ama bunlardan daha önemlisi Etiyopyalı âlimlere yönelik yaptığımız eğitim çalışmasıdır. İlkokul diploması olan âlimlerimizi liseye daha sonra üniversiteye yönlendirerek eğitim kalitesini arttırıyoruz. Şimdiye kadar âlimlerimizden 70 kişiye üniversite diploması aldırdık. Etiyopya’da konuşulan diller Arapça, İngilizce ve kendi yerel dilimiz olan Amharca olduğu için sadece bizim yerel dilimizi bilen âlimlerimizi alıp kendilerine Arapçayı ya da İngilizceyi de öğretiyoruz. Bu şekilde İslâmî davette insanlara ulaşmayı etkin hale getiriyoruz.
Oktay:Etiyopya’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Salih:Etiyopya’yı ve Etiyopyalıları büyük, yüce bir gelecek beklemektedir. Çünkü Etiyopyalıların İslâm’a yönelik teveccühleri artmaktadır. Etiyopyalılar İslâm dinine ciddi bir ihtimam göstermektedir. İslâm’a karşı büyük bir sevgileri oluşmaktadır. Halk İslâm’ı yaşamına uygulama çabası içerisindedir. Bu yüzden diyorum ki, Etiyopya’yı çok yüce bir gelecek beklemektedir. Önümüzdeki günler bunun habercisi olacaktır inşallah.
Oktay:Etiyopya’daki insanların sosyal hayat şartları nasıldır?
Salih:Maalesef halkın iktisadi, ilmi ve sosyal durumu çok kötü bir vaziyettedir. Halkın çoğu genel itibariyle fakirdir. Hem ilim fakiri hem de iktisadi fakirlik mevcuttur. Fakat biz İİC olarak öncelikli ihtiyaç olan ilim eksikliğini karşılayabilirsek; inşallah sonraki ihtiyaç olan iktisadi eksiklik de kendiliğinden çözülecektir.
Oktay:Türkiye hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Salih:Türkiye bütün Müslümanlara önderlik eden bir ülkedir. Türkiye’yi ilmi, iktisadi ve içtimai manada Etiyopya’ya ilham kaynağı olarak görmekteyiz. Türkiye’nin yeniden İslâm sancağını eline alacağı günün özlemini çekmekteyiz. Buna doğru bir yönelişin olduğunu görmekteyiz.
Oktay:Son olarak Türkiye’deki Müslümanlardan temenni ve beklentileriniz nelerdir?
Salih: Öncelikle Türkiye’deki kardeşlerimizin duasını beklemekteyiz. Çünkü Allah Resulü’nün (sav) buyurduğu gibi ‘Müslümanlar bir binanın yapı taşları gibidirler.’Şu anda Türkiye’deki kardeşler doğru yolda yürümektedir, inşallah bu yolu sürdürmeye de devam ederler.
Oktay:Bizi kendi ülkenizde bir aile sıcaklığında, samimi bir şekilde karşılamanızdan ve değerli vaktinizi ayırarak içten verdiğiniz cevaplardan dolayı sizlere çok teşekkür ederiz. Çalışmalarınızda rabbimizden muvaffakiyetler dileriz.