Davet Mektebi: Bize kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
Huzeyfe el-Hatib: Ben Huzeyfe Elhatib, aslen Filistinli olup 1980 tarihinde Mekke’de doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Ürdün’de tamamladıktan sonra Ürdün’de İslami ilimler Fakültesini de bitirdim ve Hadis alanında ihtisaslaştım. 12 yıldan beridir Türkiye’de ikamet ediyorum, Mardin Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görevime devam etmekteyim. Filistin Alimler Birliği Türkiye şube başkanı olup aynı zamanda Dünya Müslüman Alimler Birliği üyesiyim. Ayrıca Mardin Artuklu Üniversitesi Kudüs ve Filistin Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcılığı yapmaktayım. Aslen Filistinli olmama rağmen henüz Filistin’e gidemedim. Tıpkı 7 milyon Filistinli gibi.
Davet Mektebi: Bir Filistinli olarak şu anda Gazze’de yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Huzeyfe el-Hatib: Şu an Gazze’de yaşananlar Filistinliler ve özellikle Gazzeliler için zor bir durum doğru, ama aynı zamanda işgalci siyonistler için de çok zor. Ayette denildiği gibi “Eğer siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da sizin çektiğiniz gibi acı çekiyorlar; oysa siz Allah’tan onların beklemedikleri şeyleri bekliyorsunuz.” (Nisa, 104)
Siyonist işgalciler için neden mi zor? Çünkü daha önce buna benzer bir direniş başlatılmamıştı ve hiç bu sayıda esir alınmamıştı. Aynı zamanda diğer insanların gerçeği görmesini sağlayıp bu işgalci siyonistlere karşı durmalarını sağladı.
Davet Mektebi: 2023 yılına kadar Filistin’de ara ara olaylar oluyordu ama genelde ateşkes sağlanıp tekrar normale dönülmeye çalışılıyordu ama bu defa farklı oldu. Bunun nedeni Hamas’ın güçlenmesi mi ya da dışardan yardım alması mı? Bu konuda görüşünüz nedir?
Huzeyfe el-Hatib: Önceden olan olaylarda ilk saldırıyı genellikle işgalci kuvvetler yapıyordu ama bu sefer direnişi mücahitler başlatıp işgalci askerlerden büyük bir sayı esir etti ve bu onların eline büyük bir koz geçirdi böylece işgal devleti zor durumda kaldı. İşgalciler zor durumda kaldıktan sonra çok sert bir şekilde Filistinlilere ve özellikle Gazzelilere yüklenmeye başladılar. Ama ilk olarak Allah’ın yardımı sonra da Allah’ın onların kalplerine yerleştirdiği sebat ve sabır sonucu direndiler ve halen direnmeye devam ediyorlar.
Davet Mektebi: Filistin için dünyanın her yerinde eylemler düzenleniyor ama hâlâ İsrail’in tutumunda bir değişiklik yok ve Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Huzeyfe el-Hatib: Eylemlerin genellikle pek faydası olmaz çünkü karşıdakiler ne hak ne hukuk tanırlar ama bu eylemler belki onlara destek olan devletleri zor durumda bırakır ve geri adım atmalarını sağlar. Bu eylemlerin asıl faydası Gazze’de direnen mücahidlere oluyor. Çünkü onlar onları destekleyen insanları gördüklerinde motive oluyorlar ve zafere olan inançları artıyor. Sonuç olarak eylemler zalimin kalbine korku mazlumun kalbine umut oluyor.
Davet Mektebi: Son olarak Filistin için yapacaklarımız konusunda bize tavsiyeleriniz nelerdir?
Huzeyfe el-Hatib: Filistin için yapılabilecekler olarak şunları sayabiliriz:
1. Kardeşlerimize çokça dua etmeliyiz, zira dua müminin silahıdır. Fakat bu dua Peygamber Efendimizin (s.a.v) Bedir’de halis bir şekilde ettiği dua gibi olmalıdır. 5 vakit namazda kunut duaları okuyarak, evde ailemiz ile beraber dua ederek ve son olarak duanın kabul edileceğini bildiğimiz vakitlerde dua etmeliyiz. (Cuma gününün son saatleri, yağmur yağdığında, oruçlu kimsenin iftarını açmadan önceki zamanlarda vb.)
2. Filistin davasını yaymak ve her daim Filistin’i gündemimizde tutmak, bu davayı etrafımızdakilere anlatmak, bu davanın Müslüman ve İnsan olan her kişiyi ilgilendirdiğini anlatmamız gerekiyor. Bu davaya hizmet edebilmek isteyen kimseler dinlerinin ve inançlarının gereğini yerine getirmelidirler. Zira zaferin şartlarından biri Allah’a hakkıyla kul olabilmektir.
3. İşgalcilerin yaptıkları tüm zulümleri yaymak ve insanlara onların bu toprakları işgal ettiklerini ve onların asla bu topraklarda kalamayacaklarını anlatmak.
4. İşgalcilere destek veren markaları ve şirketleri boykot etmek ve etrafımızdaki insanlara boykotu anlatmak.
5. Alimlerimiz bugünlerde mal ile cihadın farz-ı ayn olduğunu defalarca dile getirdiler. Herkes elindeki imkanlara göre cihad etmelidir. Kim ki elinden geleni yapmaz ise Allah muhafaza günahkâr olur.
6. Gelecek savaşa hakkıyla hazırlık yapmalıyız. Zira Gazze halkı bu savaş için hazırlıklarını yapmışlardır. Coğrafi konum ve yere göre bu hazırlık değişkenlik gösterecektir. Fakat dünyanın neresinde olursa olsun her Müslümanın önce imani bir hazırlık yapması gerekir, daha sonra ilmi, daha sonra dünyevi (ekonomi, siyasi, medya) ve geriye kalan tüm alanlarda hazırlık yapılması gerekiyor. Allah yolunda cihad etmenin şerefine nail olmak isteyen kimseler bu hazırlıkları tamamlamalıdır.
Bunları yaparsak Allah’ın izniyle zafer yakındır.
Allah oradaki mücahitlerin yardımcısı olsun ve bizi onlar gibi dinine bağlı ve imanlı mücahitlerden eylesin.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?