Bu yıl da Allah’a yakınlaşma bayramını idrak ederken dikkatlerimizden kaçmaması gereken birkaç noktaya temas etmek istiyorum: Birincisi bu günlerin neden bayram kılındığını unutmamak ve bayramımızı reklamlara kaptırmamak. Bu günleri bayram yapan şey, Allah’a yakınlaşma vesilesi olmasındandır. Allahu Teâlâ Hz. İbrahim’e oğlu İsmail’i kesme emrini vermek suretiyle onu bir imtihandan geçirmesinin hikmetlerinden biri de, ilerlemiş yaşına ve eşinin kısırlığına rağmen bir mucize olarak Allah’ın bahşettiği evlat nimetinin kendisini Allah’tan uzaklaştırdığını ve kalbinin evladına gereğinden fazla meylettiğini fark ettirmek olabilir. Peygamberler de beşer olduğu için onların da duygu ve düşünceleri bazen zelle denilen küçük bazı yanılgılara düşebilirler. Bu tür durumlarda Allah onları uyarır ve onlar da hemen kendilerini düzeltirler de zellelerinden zerre kalmaz.
Hz. İbrahim’i kendisinden uzaklaştığı için uyaran yüce Allah, diğer kullarını da uyarmaktadır da çoğu kişi bu uyarıları genellikle anlamaz. Hz. İbrahim, oğlu İsmail’i kesme emrini Allah’ın emri olduğu için gözünü kırpmadan yerine getirme niyetiyle Hz. İsmail’in boynuna bıçağı vurduğunda imtihanı kazandı ve Allah kendisine kesmesi için bir kurbanlık koç gönderdi. İmtihanlar sebepsiz yere yapılmaz ve her imtihanda gönderilen bir mesaj vardır. Bu imtihanda gönderilen mesaj da “Allah’tan uzaklaşma ve ondan uzaklaştıran şeyleri terk ederek ona yakınlaş.”
Kurban yakınlaşma demektir ve Hz. İbrahim kendisini Allah’tan uzaklaştıracak her şeyi kesmeyi göze aldı ve en çok sevdiği kişiyi bile kurban etmekle ona yaklaştı. Hz. İbrahim’e gönderilen mesaj aslında tüm kullara gönderilen bir mesajdır. Her sene bu mesajı barındıran olayın tekrarlanması aslında bir hatırlatmadır. Kulları Allah’tan uzaklaştıran şeylerin başında dünyevi meşgaleler gelmektedir. Kişi tabii ki dünyalık nasibi için çalışacaktır ancak sorun, bu çalışmanın açgözlülükle ve tamahkârlıkla diğer kullara haset etme seviyelerine ulaşmasındadır.
Son zamanlarda insanı Allah’tan uzaklaştıran ve kurban etmemiz gereken bazı şeyler:
- Olmayan parayı harcatıp sonra olan parayı alıp da kendine muhtaç hale getiren kartlar. Maalesef kullanımı çok yaygın hale geldi ve bazen kişileri kullanmaya mecbur bırakıyorlar. Bu tür durumlarda hiç olmazsa faizsiz çalışan veya en azından faizsiz çalışma gayesinde ve iddiasında bulunan yerlerden alınmalı.
- Gereğinden fazla zaman harcadığımız sosyal medya. Hiç kullanmamanın doğru olduğunu savunmuyoruz ancak tüm günümüzü onsuz yaşayamayacağımız seviyeye de getirmemiz doğru değildir.
- Bedeni hareketsiz, zihni donuk bir hâle getiren, hassasiyetlerimizi ve değerlerimizi altüst eden televizyon ve diziler. Günahları normalleştiriyor ve insanı olaylar karşısında sağduyulu ve mantıklı tepki veremez hale getiriyor. Bilinçaltında oluşturduğu hasarın ise haddi hesabı yok. Yine televizyona da tamamen karşıyız diyemeyiz ancak onun da bir haddinin olması gerekir.
- Ellerimize yapışan, orda durmayıp gözlerimize ve kulaklarımıza yapışan telefonlar. Zihinlerde sanki onlardan önce bir hayat yokmuş ve onlar olmadan yaşanmazmış algısı oluşmuş durumda. Hatta bilimsel araştırmalara da konu olan yeni bir korkumuz olmuş: telefonsuz kalma ve internetin kesilmesi korkusu. Telefonları hayatımızdan çıkaralım demiyoruz ama bilinçli kullanıcılar olmamız gerekiyor.
Bu maddeler; bilgisayarlar, oyunlar vs şeklinde çoğaltılabilir ama muhtevanın anlaşılması için bu kadar madde yeterli sayılır. Tüm bunlardan kurban olur. Bir şeyin kurban olabilmesi için insanı Allah’tan uzaklaştırması yeterli bir şarttır. Kurban ederken de dikkatli olmamız gerekir. Mesela karttan kurban yaparken kurban edeceğimiz kartı makasla kesmeden önce ilgili banka aranıp iptal ettirilmesi önemlidir. Banka kartı kapatma sebebini sorduğunda da faizle çalışan bir kurumla çalışmak istemediğinizi belirtmeniz oradakiler için bir hatırlatma niteliğinde olacaktır. Sosyal medya kullanımının fazlasını bir kenara bırakırken de artık aile ve dostlarınızla daha çok vakit ayırmak için azaltacağınıza dair paylaşımda bulunmanız diğer arkadaşlarınız için yine bir hatırlatma olacaktır. Televizyondan yapacağınız kurbanda da dikkat etmeniz gereken en önemli şey; ondan boşalan zamanda, onun yerine alternatifler üretmeniz gerektiğidir. Çünkü böyle bir kurban yaptığınızda Allah’a yakınlaşmak için daha çok zaman ve imkânınız kalacaktır. Yapılacak kurbanlarda yaşanılması muhtemel kazalar ise, onlara alışmış olduğumuz için yaşayacağımız bocalama süreçleri olacaktır. Bu kurbanları kesmeden Allah’a yaklaşmamız mümkün görünmüyor.
Tüm bu kurbanları yaparken yaşayacağımız zorluklar karşısında bizlere güç verecek olan kaynak, bizden sonra gelecek olan nesiller için Allah’a daha yakın bir ortam oluşturma hedefi olacaktır. Çünkü onlar dünyaya gözlerini açtığında etrafında görecekleri telefon, tablet, bilgisayar, televizyon gibi şeyler olacak. Bunlara alternatif olarak her evde bir kitaplık, birkaç rahle, çalışma masası ve tüm bunları sevecek, sevdirecek olan ve çocukların bu hayattaki ilk kılavuzları anne-babaları olmalı. Bu şekilde gelecek nesilleri mümkün olduğunca kötülükten korumaya ve hakkın yolunda kurban olmaya hazırlayabiliriz.
Musab Koparal
Kaynakça:
1) Müslim, İman, 282 2) Ebu Davud-Beyhaki Et- Terğib 3) Cengiz Numanoğlu (Mescid-i Aksa)
