Kudüs, bir gökyüzü şehri… Gündüzleri güneş ile geceleri ay ve yıldızlar ile dost bir şehir… Yeryüzünün kandili… Âlemlere açılan bir kapı…
Kudüs denilince insanın aklına ilk ne gelir? Bir şehir, bir mabed, bir dağ, bir nehir…
Kudüs denilince günümüz insanının aklına direniş, mücadele, varlığını toprağının hürriyetine feda eden nesiller, çocuklarını şehit vermek için sıraya giren anneler, ellerindeki taşlarla tanklara meydan okuyan çocuklar gelir.
“Her Müslüman’ın Ortak Davası Kudüs” kitabı yıllarca dünya Müslümanlarına ilim, fikir, fıkıh, siyaset, kültür vb. alanlarda öncülük etmiş, dünya genelinde birçok İslâmî kuruluşun başkanlığını yapmış, ümmetin günümüz değerli ve saygın âlimlerinden olan Yusuf el-Karadâvî tarafından Arapça kaleme alınmıştır. Kitabın orijinal ismi “el-Kudsü Kadiyyetü Külli Müslim”dir.
Nida Yayıncılık tarafından Türkçe olarak yayına hazırlanan “Her Müslüman’ın Ortak Davası Kudüs” kitabı basıldığı ilk günden itibaren her kesimden insanın beğenisini kazanmıştır. Kudüs hakkında okunan kitaplar arasında ilk sıralarda yer alabilmiştir. Her geçen gün kitabın okur sayısında düzenli bir artış da görülmektedir.
Akıcı üslubu, konulara öz bir şekilde değinmesi, ayet ve hadislerin kitabın genelinde yer alması, ilmî araştırmaların kalitesi, kitabın akıllara ve gönüllere hitap etmesi ve okuyucular için bir yol gösterici olması ise kitaba nice güzellikler katmıştır.
Kitap; İslâm’da Kudüs’ün Yeri, Kudüs’ü Yahudileştirme Çabaları, İsrail ile Aramızdaki Savaşın Hakikati, Yahudilerin Kudüs ve Filistin Üzerindeki Hak İddialarının Tümü Batıldır, Düşmanımızı Tanıdık mı? İşte Düşmanımız, Siyonizm Tüm Dünya İçin Bir Tehlikedir, Amerika ve İsrail, Üstün Durumda İken Gevşeyip Barışa Çağırmayın üst başlıklarından oluşan içeriklere sahip. Yusuf el-Karadâvî, kitabın son kısmında ise “Tavsiyeler” (7 Madde) sunuyor.
Her Müslüman’ın Ortak Davası Kudüs kitabından alıntılar:
“Kudüs İlk Kıblemizdir: Müslümanlar için en büyük önemi ilk kıblemiz oluşudur. Resulullah (sav) ve ashabı, bi’setin onuncu yılı namazın farz kılındığı İsra ve Miraç Gecesi’nden başlayarak Mekke’de üç yıl; hicretten sonra Medine’de de on altı ay boyunca Kudüs’e yönelerek namaz kılmışlardır. Müslümanlara yüzlerini Kâbe’ye- Mescid-i Haram’a çevirmelerini emreden Kur’an ayetleri ininceye kadar durum bu şekilde devam etmiştir.”
“Kudüs İsra ve Miraç Şehridir: Yüce Allah yeryüzünde gerçekleşen İsra yolculuğunun bitiş ve gökyüzünde gerçekleşen Miraç yolculuğunun da başlangıç noktası olarak burayı tayin etmiştir. Yüce Allah’ın iradesiyle bu bereketli Muhammedî gece yolculuğunun yeryüzü ayağı, Peygamberin (sav) ikamet ettiği Mekke’deki Mescid-i Haram’dan başlayıp Mescid-i Aksa’da son bulmuştur. Kur’an-ı Kerim’de “Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir.” (İsrâ, 17) Ayetin burada övüp “çevresini mübarek kıldığımız” diye nitelendirdiği mescid, Mescid-i Haram değil Mescid-i Aksa’dır.”
Kudüs Kutsal Şehirlerin Üçüncüsüdür.
Kudüs Peygamberlik ve Bereket Yurdudur.
Kudüs Ribat ve Cihad yurdudur.
İslâm’da Kudüs’ün önemine değinen kitap, sonraki bölümlerde “Kudüs’ü Yahudileştirme Çabaları” başlığı altında 1917’de imzalanan ve Filistin’de Yahudilere millî yurt kurulmasına imkân veren Balfour Deklarasyonu, 1947’de önemli bir gelişme olan BM Genel Kurulu’nun aldığı kararla Filistin topraklarının bölünmesi ve 1948’e gelindiğinde (işgalci) İsrail devletinin resmen kurulmuş olduğu anlatılmaktadır. Sonraki sayfalarda 1967 Altı Gün Savaşı’nda Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’nin İsrail tarafından işgalini konu edinmiştir.
Arapların Acizliği konusu ile devam eden kitap, “Arapların acizliği onların kaçınılmaz kaderleri değildir, bir an evvel sona ermesi gereken tehlikeli bir durumdur.” sözü ile önemli bir durum tespiti yapmıştır. Bu acizliğin en önemli nedeninin “Camp David Anlaşması ile birlikte Arap ülkelerinde görülen ayrılıklar” teşhisi konulmuştur.
Kitap sonraki sayfalardan Yahudilerin (ve işbirlikçilerinin) uzun yıllar süren ve hâlâ devam eden hile, oyun ve planlardan bahsetmektedir. Ayrıca Yahudilerin Kudüs ve Filistin üzerinde hiçbir haklarının olmadığını da dile getirmektedir.
Farklı konulara ve tartışmalara da değinen Yusuf el-Karadâvî, kitabın ilerleyen sayfalarında İslâmî Fetihler’e, Siyonistlerin Osmanlı Devleti Üzerindeki Baskıları’na, Amerika ve İsral’in tutumlarına değiniyor.
“Üstün Durumda İken Gevşeyip Barışa Çağırmayın” üst başlığında ise, Sözde Devlet İsrail, Evlatlarımıza Acıyalım, Müslümanları Saran Tehlike ‘Vehn’, İsrail Filistinlilerle Anlaşmak İçin Neden Acele Etti? Sorusuna cevap arayan yazar, İslâmî Uyanış Asla Ölmeyecektir ve İslâm Âlimlerine Çağrı alt başlıkları ile kitabın son kısmını kaleme almıştır.
Kitabın son bölümünü oluşturan Tavsiyeler ise şu şekilde özetlenebilir:
- İntifada ismini daha sonra alan ‘Cami Devrimi’ tekrar canlandırılmalıdır.
- İsrailler her türlü ‘normalleştirme’ fikri reddedilmelidir.
- İktisadi anlamda İsrail boykot edilmeli ve bu boykot etkin bir şekilde sürdürülmelidir.
- Araplar ve Müslümanlar aralarındaki anlaşmazlıkları sonlandırıp birbirlerine sağlam bir şekilde kenetlenmelidirler. “Kelime-i Tevhid’in ışığında uzlaşmak için çabalamalıyız!”
- Mücadelemizin İslâmî yönünü açıkça ilan etmek.
- Kudüs’ü kurtarmak için uluslararası bir İslâmî Komite oluşturmalı.
- Mescid-i Aksa’yı Kurtarma Heyeti adında uluslararası bir heyet kurulmalıdır. Bu heyetin görevi Kudüs Fonu altında tüm dünya Müslümanların -hatta tüm şerefli ve hür insanların- katkıda bulunabilmelerini sağlamak olmalıdır.
Kitabın Arka Kapak Yazısı:
“Bu toprakların bir karışını bile satmam, çünkü bu topraklar bana değil, halkıma aittir. Halkım bu imparatorluğun her karışını kanını feda ederek elde etmiştir? Milletim bu vatanı kanlarıyla korumuştur. Bu toprakları kanlarımızla örteriz de elimizden alınmasına asla izin vermeyiz. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan onu tekrar kanlarımızla örteriz. Ben onun hiçbir parçasını veremem. Bırakın Yahudiler milyarlarını kendilerine saklasınlar. İmparatorluk parçalandığı zaman onlar, Filistin’i hiç karşılıksız ele geçirebilirler. Bu vatan ancak cesetlerimiz parçalanarak taksim edilebilir. Her ne şekilde olursa olsun bizi parçalamalarına asla izin vermeyeceğim.” (II. Abdülhamid)
Kudüs Kitaplığınızı Oluşturun!
Nida Yayıncılık Kudüs Kitaplığı:
- Kudüs Davamız- Ahmet Varol
- Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs- Yusuf el-Karadâvî
- Filistin Hakkında Yanılgılar- Ahmet Varol
- Filistin Hakkında Fetvalar- Yusuf el-Karadâvî
- Kudüs Tarihi- Komisyon
- Filistin Meselesinin Değişmez Gerçekleri; İslami Bakış Açısı- Muhsin Muhammed Salih
Bedirhan Demirci