Sosyal medya, insanların dijital ağlar etkileşim kurabildikleri platformlardır. Bu platformlar aracılığıyla kullanıcılar, metin, fotoğraf, video vb. içerikler paylaşıp, beğenilerini ve yorumlarını dile getirebilirler. Ülkemizde en popüler sosyal medya platformları arasında bireyler arası iletişimi sağlamak üzere başta Facebook, Instagram, Twitter, TikTok, LinkedIn ve YouTube gibi birçok aracı platform aktif olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla sosyal medya, bireylerin dünya genelindeki diğer insanlarla iletişim kurmalarını ve izlenimlerini sürdürmelerini kolaylaştırmaktadır.

“Ey Mü’minler!”
“Size iki emanet bırakıyorum; onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allah’ın kitabı Kur’an’ı Kerim ve Peygamberin sünnetidir.”
Veda hutbesinden mü’minlere sunulan kurtuluş reçetesidir sünnete sarılmak. Doğru yolda ilerlemek isteyenlerin, yolunu şaşıranların ve bazen ayağı kayan mü’minlerin yolunu aydınlatan bir ışıktır sünneti yaşamak ve yaşatmak… Peygamberin mü’minlere bıraktığı emanetidir aynı zamanda. Mü’minlere bıraktığı bu emanete tutunanlar kurtulacak, dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşacaklardır. Bu mutluluk eğer aile ile birlikte olursa daha güzel olur. Evlenmek ve aile olmak insanın fıtratında olan bir duygudur. Evlilik çağına gelen erkek ve kızların sahip olmak istedikleri en güzel şeylerden biridir aile olmak. Fıtratımızda vardır bir aile içinde yaşamak ve aile kurmak. Küçük çocukların en sevdiği oyunlardan biri de evcilik oyunlarıdır. Kız ve erkek çocukları farklı roller alarak bu oyunu oynarlar. Bu oyunlarla aile içindeki bireylerin rolleri taklit edilerek oyun eğlenceli bir şekilde devam eder.

Aile kavramını iyi anlamak gerekir. İçi boşaltılan kavramlardan biri haline geldi aile. İslam, ailenin oluşumuna ve aile düzeninin üzerinde ehemmiyetle durmaktadır. Aile olmadan toplumun ıslah olması düşünülemez. Aile hayatı insanın yaşamını da disipline eder. Toplum kuralları, insani ilişkiler ve bazı değerler aile içinde öğrenilir. Kişinin oturup-kalkması, yeme-içme, eve giriş-çıkışlar, misafir ağırlama vs. gibi hal ve davranışların hepsi aile içinde öğrenilir. Bir İnsanın kişiliğinin ve ahlakının inşasında temel, aile içinde atılır. Sağlam karakter ve kişilik oluşumu ailenin içerisinde şekillenir. İman tohumları çocukluk çağlarında atıldığı zaman çocuğun dinine bağlılığı daha fazla olur. Resulullah’ın sevgisi ve onun emanet bıraktığı sünneti yaşamaya da çocukluk çağından itibaren başlanmalıdır. Çocukluk çağında öğrenilen hadis ve sünnetler zamanla alışkanlık haline gelir ve sürekli olarak uygulanır.

Aile içinde sünneti yaşamak çok önemlidir. Anne ve babanın bu konuda aynı düşünceyi paylaşıyor olması işleri kolaylaştıracaktır. Önce sevmek ve sevdirmekle işe başlanmalı. Sevmekten kastedilen sadece sözle değil, uygulamalı olmalıdır. Sahabelerin hayatlarında bizler için güzel örnekler vardır. Onlar önce iman ettiler ve sonra Resulullah’ı çok sevdiler. Kendi canlarından, çocuklarından, anne-babalarından ve eşlerinden daha fazla sevdiler. Bu sevgi ve bağlılıkla emaneti yüklendiler. Bu sevgi sayesinde davalarında sebat ettiler, yollarını değiştirmediler. Bu sevgi ve iman sayesinde tüm zorluklara talip oldular. Ve bu sevgiden dolayı Resulullah ne yaptıysa aynısını yaptılar. Bazen yaptıklarının hikmetini sordular, bazen de sorgulamadan uyguladılar. Alıştıkları cahili yaşam şeklinden onları vazgeçiren şey, Allah’a imanları ve Peygambere duydukları sevgi oldu. Aslında kolay değildir alışkanlıklardan vazgeçmek. Ancak sevgi ve muhabbetle bunun üstesinden gelinebilir. Bazı sahabeler bu değişimlerini aileleriyle birlikte başardılar.

Müslüman ailenin oluşmasıyla Müslüman toplum meydana gelir. Allah ve Rasulü’ne olan muhabbetimizin ölçüsü, hanelerimizde onun hali ile ne kadar hallendiğimizle alakalıdır. Onun sünnetini ne kadar yaşadığımızla alakalıdır. Allah Rasulü’nün hayatını bir tarih kitabını okur gibi okumamalıyız. Bizlere emanet edilen bir yaşamdan örnekler almalı ve yaşamımıza koymalıyız. Aile içinde çocuklar anne ve babanın söz dilinden değil, hal dilinden örnek alırlar. Çocuklar psiko-sosyal becerilerini tamamen örnek aldıkları anne ve babasıyla aynı evde yaşayarak öğrenirler. “Her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar” hadisi bu konuda bizlere örnektir. Bize emanet edilen çocuklarımıza dini öğretmek zorundayız. Bize emanet edilen Peygamberi sünneti öğretmek zorundayız…Evlerimiz, çocuklarımız bizlere bahşedilen nimetlerin en özel olanıdır. Bu emanetleri sahiplendiğimiz zaman kurtuluşa yaklaşacağız.
Eğer bir ailede Hz. Peygamberin adı çok geçiyor, anne-baba hayatını buna göre yaşıyorsa çocukta bir farkındalık oluşur ve çocuklar bu davranışları örnek alırlar. Allah’ı ve Rasulünü sevdirerek anlatmalıyız. Rabbini ve peygamberini tanımaya başlarken sevgi metodunu kullanmalıyız. Korkutma ve ceza kelimelerinden sakınarak konuşmak gerekir. Kulluk bilinci ve ibadet etme alışkanlığını sevdirerek kazandırmalıyız.
Hadislere ilgi arttıkça, insanlarla olan ilişkilerin eskiye nispetle daha güzelleştiği fark edilecektir. Peygamberimizin yaşamını incelediğimizde onun aile ve çocuklarıyla olan diyaloğunda şefkat ve merhametin her zaman önde olduğunu görürüz.
Aile içerisinde düzenli olarak Peygamberin hayatını anlatan kitapların okunması da etkili olacaktır. Onu sürekli olarak gündemde tutmak faydalı olacaktır. Aile fertlerinin katılımıyla siyer okuma saati ayarlanabilir. Bazı ailelerde bu bütünlük sağlanamadığı zamanlarda çocuklar büyükse araştırma olarak verilebilir. Bu okumalar, gerçekten ciddi olarak düşünüldüğü zaman her aile kendine has uygulama sahası bulduğu görülecektir. Siyer okuma saatleri yapmak bu durumda kaçınılmaz olacaktır. Çocuklar isteksiz olabilirler. Bu konuda sabırlı olmalı ve onları sıkmadan okumaya, anlatmaya devam edilmelidir.
Aile içerisinde uyku saatleri önemlidir. Her ailenin uykuya geçiş hazırlığı vardır. Günün sonuna gelinmiş, beden yorgun düşmüş ve dinlenmek için hazırlık yapma zamanı gelmiştir. Peygamberimizin uyumadan önce neler yaptığı araştırılır ve ev ahalisi bunu uygulamalı olarak gösterebilir. Bu sünnetin uygulama aşamasıdır. Çocuklukta uyumadan önce öğrenilen dualar, ayrıca sağ tarafa yatılması şeklindeki sünnet bir ömür boyu devam eder.
Aile içerisinde yemek adabı ve kuralları çok önemlidir. Bir kültürün göstergesidir. Her ülkenin, her ırkın ve milletin farklı yeme kültürleri vardır. Peygamberi sünnet nasıl yemek yememiz gerektiğini de anlatır ve öğretir. Besmele ile başlamak, sağ elle yemek, önünden yemek ve yemeği bitirdikten sonra elhamdülillah demek gibi. Aile büyüklerinin bu sünnetleri uygulamasını gören çocuklar zaten söylenmeden yapmaya başlarlar.
Aile içinde birlikte dua etmek de bir sünneti ihya etmektir. Dua bilincini yerleştirmek ve nasıl dua edileceğini de öğretmek anne-babanın öncülüğünde olacaktır. Dua, Peygamberin hayatında önemli bir ibadetti. Ailede kitap okuma saatleri yapıldığı gibi dua saatleri de yapılabilir. Peygamberi sünnet bu yönüyle en güzel şekilde anlatılmalıdır. Yapılan günlük işlerde mutlaka Peygamberi sünneti göz önünde bulundurmalıyız. Bu şekildeki anlatımlar insanın zihnini dinç tutacaktır. Özellikle çocukluk çağı algıların açık olduğu bir dönemdir. Ne yüklenirse kaydeden bir bilgisayar hafızası gibidir. Bundan dolayı Müslüman aileler yaşamlarına dikkat etmeliler. Peygamberin emanetini çocuklara ve sonraki nesillere aktarmakla yükümlüler. Yaşadığımız bu çağda bazen zorlansak da vazgeçmemek gerekir. Tahrim suresi 6. ayeti sürekli olarak hatırlamak gerekiyor.
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında gayet haşin, sert, Allah’ın kendilerine emrettiğine karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yapan melekler vardır.”
Allah’ın razı olacağı bir kul, Peygamberin razı olacağı emaneti sahiplenecek bir mü’min olma duasıyla…

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?