Sonbahar mahlukatın ölümüdür. Ağaçlar yapraklarını döker. Hayvanlar inlerine çekilir. Güneş kısar gülücüklerini ve bulutların ardına saklanır. Ortalıkta kuş cıvıltılarını duyamazsın. İlkbaharın o neşeli günlerini bulamazsın artık. Her yanı dolduran yemyeşil çimenleri ve kuş seslerini özleriz değil mi?
İşte böyle oldu. Son 2 yy’dir Müslümanlar toprağa gömülmüş, alimler bulutların ardına saklanmış ve cemreler düşmez olmuş kalplerimize. Gökten İlkbahar yağmurları yerine kan damlaları yağmış üzerimize. Kuş sesleri yerini anne ve bebeklerinin çığlıklarına bırakmış.
Sonra kış gelmiş, vahşi hayvanlar çıkmış ortaya parçalamış yürekleri, Müslümanlar hiç yeşermeyecekmiş gibi gömülmüş toprağa ve bomba parçaları kaplamış üzerlerini sonra güneş yerini yıldırımlara bırakmış, Alimlerin yerini cahillere bıraktığı gibi.
Fakat unutmayalım ki her kıştan sonra cemreler tek tek düşmeye başlar havaya, suya ve en sonda toprağa. Güneş ısıtmaya başlar içimizi, çağlayanlar şarıl şarıl akar ilk bahar yağmurları ile beraber ve tohumlar filizlenir.
Ama hala Müslümanların üzerine bombalar yağar ve filizlenen her fidanın koparılır dalları, çocuk cıvıltıları yerine ağlayışları kaplıyor ortalığı. Neden ilk bahar bize de gelmez? Çünkü cemreler düşmez kalbimize ve canlandırmaz yürekleri. O halde hep birlikte dua edelim Rabbimize, Bu baharda Cemreler Müslümanların kalbine düşsün.
Hasan Güçlü