Mısır’da Hasan el-Benna, Türkiye’de Bediüzzaman Said Nursi, Pakistan’da Ebu’l-A’la el-Mevdudi gibi şahsiyetler, Müslüman milletlere yapılanları gördüler ve ümmetin uyanışa geçmesi için durmadan çalışılması gerektiğini haykırdılar. Fakat modern Haçlılar, her fırsatta onları engellemeye, seslerini kısmaya çalıştılar. Haçlılar başarılı olamadılar. İslam adına mücadele veren dava ve fikir adamları ümmetin uyanışına vesile oldular. Yazdıkları ve yaşadıklarıyla ümmetin ruhunda bir şahlanış meydana getirdiler. Bugün İslam dünyasında Haçlılar ve müttefikleri tarafından başlatılan III. Dünya savaşı, işte devam eden ve gün geçtikçe büyüyen bu İslami sedayı boğmak içindir.
Bu savaşta muzaffer olmanın en önemli unsurlarından birisi de Müslümanlar arasında uhuvveti gerçekleştirmektir. İslam ümmetinin şan ve şerefle dolu günlerine dönmesi için her yeri davet ve tebliğ alanı olarak değerlendirmektir. Adı zikredilen üç şahıs, Müslümanlara bir dava bilinci miras bıraktı. İşte bu İslami bilinçle çıkılan yolda yazar, çeyrek asırdan fazla bir zamanda içinde bulunduğu davet ortamına dair yaşadığı bazı hadiseleri, karşılaştığı bazı durumları bu eserde kaleme almış bulunmaktadır. Küçük bir çocuğun söylediği sözden tutun da zindandaki işkencelere kadar yaşanan bazı hadiseleri daavi bir bakış açısıyla kaleme almıştır.
Yirmi beş yıldan fazla bir sürede İslami davetin hangi esas ve ilkelere dikkat etmesi gerektiğine yazar özellikle işaret etmektedir. Yer yer samimiyet ve ihlâsın önemine değinen yazar, Müslüman kitlelerin ancak ihlas unsuru vesilesiyle İslami hareketlere samimi bir şekilde mensup olacaklarını ifade etmektedir. İslam ümmetinin eğitilmesinde temele Kur’ân ve Sünnetin alınmasını, bunların çok okunmasını, ders halkalarının bu iki kaynaktan yapılmasını ehemmiyetle belirtmektedir.
İslami davetin hem candan hem bedenden hem de maddi varlıktan fedakârlık istediğini belirten yazar, daha okul yaşlarında Müslüman gençliğin bu noktalarda eğitime tabi tutulmasına işaret etmiş, bu hususların ısınma hareketleri babından lise ve üniversite çağlarında verilmesi gerektiğinin ehemmiyetine değinmiştir. İslam’ın her sahada bir fedakârlığı kendi mensuplarından istediğini özellikle belirtmiştir. Bir solukta okunabilecek bu mütevazı çalışmanın okurlarımızın davet bilinçlerinin bilenmesine katkıda bulunacağına inanıyoruz.
Davet Yolunda Hatıralar
Yazar
1972 Şanlıurfa doğumlu, imam-hatip mezunu, lisans, yüksek lisans ve doktorayı Marmara Üniversitesi ilahiyat fakültesinde tamamladı. 2012 yılında doçent oldu. Suriye, Irak, Pakistan, Suud,Ürdün, Özbekistan, Bosna-Hersek ve Amerika’da araştırmalar yaptı. İslam halklarının kaynaşması adına Uluslararası sempozyumlar düzenledi. Savaş öncesinde Suriye sınır bölgesinde yaşayan kardeş halkların kaynaşması için bir grup arkadaşıyla beraber Dicle Kalkınma Ajansı destekli Sosyo-Kültürel sahada bir yıllık bir proje yaptı, fakat projenin uygulamasına bir ay kala Suriye savaşının patlak vermesi üzerine hedefini gerçekleştiremedi. Dicle Kalkınma Ajansında kalkınma kurulu üyesi olarak çalıştı. İslam halklarının manaya ve kardeşliğe daveti ve bu söylemde buluşması için Davet ve kardeşlik Vakfı mütevelli heyetinde yer aldı, temsilciliğini yaptı. İnsanımızın kültür seviyesinin yükselmesi ve okuması için bir grup arkadaşıyla beraber İstanbul’da Oku-Der’i (Okuma Alışkanlığını Kazandırma Derneği) kurdu. Beş yıl başkanlığını yaptı. Memurların hak-hukuk ve insani taleplerini savunma adına Hakkari Eğitim-Bir-Sen’i kurdu. Bir yıl başkanlığını yaptı. Ümraniye Eğitim-Bir-Sen şubesinde beş yıl sekreter olarak çalıştı. MEB bünyesinde 14 yıl öğretmenlik yaptı. Kürtçe’nin serbestiyet kazanmasıyla Kürtçe ezgi-ilahi-dua ve şiirlerden oluşan beş albüm yaptı. Arapça-Türkçe-Kürtçe ve İngilizce konuşur. Mardin Artuklu Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
×
1972 Şanlıurfa doğumlu, imam-hatip mezunu, lisans, yüksek lisans ve doktorayı Marmara Üniversitesi ilahiyat fakültesinde tamamladı. 2012 yılında doçent oldu. Suriye, Irak, Pakistan, Suud,Ürdün, Özbekistan, Bosna-Hersek ve Amerika’da araştırmalar yaptı. İslam halklarının kaynaşması adına Uluslararası sempozyumlar düzenledi. Savaş öncesinde Suriye sınır bölgesinde yaşayan kardeş halkların kaynaşması için bir grup arkadaşıyla beraber Dicle Kalkınma Ajansı destekli Sosyo-Kültürel sahada bir yıllık bir proje yaptı, fakat projenin uygulamasına bir ay kala Suriye savaşının patlak vermesi üzerine hedefini gerçekleştiremedi. Dicle Kalkınma Ajansında kalkınma kurulu üyesi olarak çalıştı. İslam halklarının manaya ve kardeşliğe daveti ve bu söylemde buluşması için Davet ve kardeşlik Vakfı mütevelli heyetinde yer aldı, temsilciliğini yaptı. İnsanımızın kültür seviyesinin yükselmesi ve okuması için bir grup arkadaşıyla beraber İstanbul’da Oku-Der’i (Okuma Alışkanlığını Kazandırma Derneği) kurdu. Beş yıl başkanlığını yaptı. Memurların hak-hukuk ve insani taleplerini savunma adına Hakkari Eğitim-Bir-Sen’i kurdu. Bir yıl başkanlığını yaptı. Ümraniye Eğitim-Bir-Sen şubesinde beş yıl sekreter olarak çalıştı. MEB bünyesinde 14 yıl öğretmenlik yaptı. Kürtçe’nin serbestiyet kazanmasıyla Kürtçe ezgi-ilahi-dua ve şiirlerden oluşan beş albüm yaptı. Arapça-Türkçe-Kürtçe ve İngilizce konuşur. Mardin Artuklu Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.