Yine cıvıl cıvıl her yer. Kuşların ötüşü kulağımda çınlıyor resmen. Evet, oradayız, orada, Kudüs’te. Ulu Nebi’nin miraca çıktığı yerde, tüm nebilere namaz kıldırdığı yerde. Evet, oradayız, orada, Kudüs’te…

Ömer’in (r.a.) fethettiği, Salahaddin’in özgürleştirdiği yerdeyiz. Evet, oradayız, orada, mübarek yer Kudüs’te…

Rabbimizin İsra Suresi 1. ayette buyurduğu gibi, “Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren…” Yine Bakara Suresi 185. ayette yüce Rabbimiz “Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır…” diye buyuruyor. Mübarek mekânın bu mübarek ayda nasıl olduğunu, Rabbim bizlere kendi gözlerimizle görmeyi ve yaşamayı nasip etsin.

Bu mübarek ay yaklaştığı zaman Kudüs bambaşka bir hâle bürünür. Kudüs surları Ramazan ayına özel ışıklarla süslenir. Bunu Kudüslü gençler kendi aralarında organize edip sur içerisinde bulunan sokakların hepsine bu ışıklardan asarlar.

Çocuklara yerli halk elbiseleri giydirilir, sokakları bir sevinç, bir heyecan ve bir mutluluk sarar. Herkes bu mübarek ay için hazırlığını yapar, kimi kahvesini satın alır, kimi iftar için hurma satın alır, kimi Ramazan ışıklarının asılmasında yardımcı olur, kimi onlara yiyecek ve içecek getirir. İnsanlar bu mübarek ay için tek yumruk olmuşçasına çalışır, koşturur; ama yorulmazlar.

Şairin dediği gibi “Aşkınan koşan yorulmaz.” Bir toprak aşkı… Vatan aşkı… Mescid-i Aksa aşkı… İslam aşkı…
Artık Ramazan ayının ilk teravih namazı kılınacaktır. İnsanlar Filistin’in her yerinden akın eder Mescid-i Aksa’da Teravih namazını eda edebilmek için. İşgalci güçler diğer illerden gelen o Müslümanların Kudüs’e girmemesi için ellerinden geleni yapar. Bazen yollarını keser, engel olur, bazen otobüsü durdurup arama ve kontrol yapar, bazen de kadınlara ve çocuklara el uzatır ve böylece bizi vazgeçirebileceklerine inanırlar. Fakat aksine, onlar zulümlerini arttırdıkça bizdeki iman daha çok artıyor, mücadele azmimiz daha çok artıyor ve özgürlüğün yakında gerçekleşeceğine olan inancımız daha da artıyor.

Mescid-i Aksa’da teravih namazını eda etmek için gelen insanlar, Kudüs’ün yerli halkı tarafından baş üstüne konur.

Ramazan ayında Mescid-i Aksa’da iftar vaktinde insanlar şu görüntülerle karşılaşır:
Kudüs’ün yerleşik halkı; yemeğini almış, Mescid-i Aksa’da oturup iftar vaktini bekliyor. Ayrıca dışarıdan gelen insanlar varsa onlara ev sahipliği yapan, onlara ikramda bulunan insanlar ile karşılaşırız.

O esnada kardeşlik, sevgi, iman ve muhabbet her yeri kuşatmıştır.
İftar, hurma ile açılmış, akşam namazı kılınmış, daha sonra yemeğe oturulmuştur. Yatsı ezanına kadar muhabbet devam eder. Yatsı ezanı okunur ve herkes namaza durur. Teravih namazı kılındıktan sonra güzelim Mescid-i Aksa´nın bahçelerinde arkadaşlar, kardeşler, akrabalar ve dostlar bir araya gelir, selamlaşır ve muhabbetlerini o Mukaddes yerde yaparlar. Ne güzel bir muhabbet…

Artık yavaş yavaş Mescid-i Aksa kapanacaktır, herkes evine doğru yol alır.Mescid-i Aksa’nın kapılarından biri olan Hitta kapısından çıkan kimselere Kudüslü Rizad El-Razim kahve dağıtmaktadır. Bunu Ramazan´ın her günü ve yılın her cuma günü yapar. Dağıttığı kahve ile insanlardan Peygamber Efendimiz Muhammed´e (s.a.s.) salavat getirmelerini ister. Bunu 12 seneden beri yapmaya devam eder. Ondan önce onun amcası bu işi sürdürürken, günlerden bir gün Rizad´ı ona yardım etmesi için yanına çağırır ama o da Rizad´ın bu kadar çok bağlanacağını bilmez. Rizad bu işi sever ve sadece ama sadece Rabbinin rızasını kazanmak, Rasûlüne (s.a.s.) daha yakın olmak için yapar.

Bu arada Mescid-i Aksa Ramazan ayı içerisinde; sabah namazından bir saat önce açılır, teravih namazından bir saat sonra kapatılır; fakat yılın diğer günlerinde yatsı namazından bir saat sonra kapatılır.

İçimiz yana yana dile getirmemiz gerekir ki bu işlemi işgalci siyonist İsrail askerleri üstlenmektedir. Fakat onlar da içleri yana yana biliyorlar ki o topraklardaki varlıklarını çok yakın bir zamanda yitireceklerdir. Bu, kaçınılmaz bir sondur. Rabbimiz İsra Suresi 7. ayette mealen şöyle buyuruyor: “Önceden Mescid’e girdikleri gibi girmeleri, ele geçirdikleri yerleri harap etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.” Rabbimiz Mescid´i ve Mescid ile ele geçirdikleri her şeyi mahvedecek bir grubun geleceğini bizlere bu ayette bildirmiştir.

Rabbimiz bizlere Mescid-i Aksa´nın hiçbir zaman kapanmayacağı, etrafında ve içerisinde necis kimselerin yürüyemeyeceği günleri görmeyi nasip etsin. Bizlere Mescid-i Aksa’nın hür olduğu bir zamanda namaz kılmayı, çay içmeyi ve bir kardeşimin dediği gibi “halay çekmeyi” nasip etsin. Allahumme Âmin…

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?