Değerli okuyucu ve değerli kardeşlerim!
Her şeyden önce bizim için önemli olanın ne olduğunun farkında ve bilincinde olarak bir tatile mi gireceğiz yoksa önem verdiklerimizden, değer verdiklerimizden kaçacak bir tatili mi istiyoruz? Her şeyden önce niyetimiz önemli ve bu yolda adım atarken geleceğimize yardımcı olacak ve eksikliklerimizi tamamlayacak bir tatilin planını mı yapmalıyız, önce buna karar vermeliyiz.

Öncelikle bir yetişkin gibi düşünmeli bir genç gibi heyecanlı ve atılgan olmalıyız. Tatil, eskiden aileler için bir fırsattı, evin yedek çobanı ya da yedek çırağı ya da ikinci üçüncü çalışanı diye bakılırdı. Kimimiz aynı şekilde geçirecek tatilini. Peki, işin gerçeği tatil kavramı nedir, içinde ne var, önce biraz kendi bakışımızla bir yorumlamaya, içini doldurmaya çalışalım. Bana göre, sana göre, topluma göre ya da kime göre içini doldurabiliriz bu kavramın? Önce kendimize göre bir tatil kavramının içini doldurmaya çalışacağız.

Biz, tatil kavramına tırnak içinde “fırsat” diyoruz. Hayat planlıdır, biz de planlı vakitlerimize dikkat ederek fırsatları beraber değerlendirelim. Fırsat demiştim, evet yine diyorum, tatil bir fırsattır. Hayat her yönüyle farklı ve dopdoludur; iş hayatı, öğrencilik hayatı, okul hayatı… Okul derken ilkokuldan üniversiteye kadar olan kısmı kapsayan alandan bahsediyorum.

Fırsat kavramı üzerinde durup farklı bakış açılarıyla konuya devam edeceğiz. Fırsattır çünkü eksiklilerimi tamamlamak için fırsattır, görmediklerimi ziyaret etmek için fırsattır, kendime zaman ayırmak, dinimi iyi öğrenmek için fırsattır, ailemle kaynaşma-dertleşme için fırsattır, arkadaşlarımı ziyaret etmem için fırsattır, kardeşlerimi ziyaret etmem için fırsattır, aile kabristanını ziyaret etmem için fırsattır, arkadaşlarımla oynamak-kaynaşmak için fırsattır, derslerimdeki eksikleri tamamlamak için fırsattır, kendimin ve ailemin değer verdiklerimize değer vermek için bir fırsatıdır. Fırsattır, internet ortamından uzaklaşmak için fırsattır, televizyon başından kaçmak için fırsattır, beni değerlerimden uzaklaştıran herşeyden kaçmak ve kendime gelmek, aslıma dönmek, yaratanıma kulluk görevime devam etmek ve rabbimin sevdiği kullar arasına girmek için fırsattır. Resûlullah’ın (s.a.s.) “kardeşlerim” övgüsünü kazanmak ve ümmete yol göstericiler olarak kendimi yetiştirmek için tatil fırsattır, fırsattır, fırsattır diyorum. Geri kalan kısmı sen doldur değerli kardeşim.

Evet, şimdi farklı bakış açılarıyla çok değerli bazı kardeşlerimin düşüncelerini sizinle paylaşacağım:
“Yoğun bir okul temposunun ardından nihayet okullar tatil oluyor. Beni yaradan Rabbime şükürler olsun. Çünkü Müslüman bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya geldim ve onların öğretileriyle terbiyelendim. Okul hayatımın maddi ve manevi tüm yüklerini onlar üstlendi ve bana iyi bir gelecek hazırlamak için tüm fedakârlıkları yaptılar. Bu tatilimde annemle ve babamla daha fazla vakit geçireceğim. Tatil derken iyi bir plan ve program yaparak ruhi ve bedeni gelişim için hocalarımdan aldığım tavsiye kitapları bol bol okuyacak, çok az televizyon izleyeceğim, az telefon kullanacağım, internete ihtiyacım dışında girmeyeceğim. Bol bol toprağa temas ederek, Allah’ın toprakla bize sunduğu inanılmaz ve mükemmel nimetleri tefekkür ederek yaradılış gayemi idrak ederek ahdimi tazeleyeceğim. Kur’ân-ı Kerim okuma eksiğimi bu tatilde geliştireceğim ve olabildiğince kısa sûreleri ezberlemeye çalışacağım. Şehrimizin güzel tarihi yerlerini, camileri ve müzeleri görmeye gideceğim, geçmişten ve geleceğe köprü olmuş yerleri sık sık görmeye çalışacağım. İhmal ettiğim dedelerimi ve ninelerimi ziyaret edeceğim. Onlarla çok vakit geçireceğim. Çünkü onların bize ihtiyaçları var. Biliyorum ki bu yaşta fiziksel ve duygusal olarak bize ihtiyaçları var.”

“Bu tatilde daha sık sıla-i rahim yaparak amcalarımı-halalarımı ve dayılarımı-teyzelerimi soracağım. Gidemezsem de en azından telefonla onları arayacak, hal hatırlarını soracağım. Bu tatilde bir kaç günlük de olsa köye gidip köy hayatını yaşamak ve gezmek istiyorum. Bu tatilde ihmal ettiğim mahalle arkadaşlarımla buluşacağım. Bu tatilde babamla ya da dedemle vakit namazlarımı camide kılmaya özen göstereceğim. Bu tatilde mümkün mertebe İmam Nevevi’nin Kırk Hadis kitabındaki hadisleri veya başka kitaplardaki bazı hadisleri ezberlemeye çalışacağım. Bu tatilde Peygamber Efendimizin (s.a.s.) dilinden dökülen duaları yani Me’surat’ı ezberleyeceğim. Bu tatilde sünnet namazları arttıracağım. Bu tatilde günlük hayatımızdaki sünnetleri yaşamaya daha fazla kıymet vereceğim. Ben bu yaz tatilinde, Allah’ın sevdiği gençlerden olmak için fedakârlık yapacağım. Boş zamanlarımı Allah’ın beni sevmesi için daha çok değerlendireceğim. Evet, gençliğimi Allah’ın razı olduğu yerlerde geçirecem. Rabbime layık bir kul olmaya çalışacağım. Son olarak hep şu duayı yapmaya çalışacağım: Allah’ım, anne ve babamı ve beni Müslüman bir birey olarak eğitmeye çalışan hocalarımı hoşnut edecek bir fert olmayı nasip et, onlardan da razı olarak. Âmin…”

Evet, şimdi de başka bir yazarın tavsiye ve öğütlerine kulak verelim:
“Tatilin çocuklar için anlamı; eğlenmek, dinlenmek, rahatlamak, anne-baba ile daha bol ve keyifli zaman geçirmektir. Bu üç ay, boş durma, bol bol yatma ve tembellik olarak görülürse, günler, haftalar, hatta aylar su gibi akar gider. Ömürden giden üç ayın, kayda değer kazanımlar bırakmadan uçup gitmesi, gençleri mutsuzluğa, umutsuzluğa ve pişmanlığa sevk eder. Oysaki yaz tatili, altın değerinde bir fırsat olarak görülürse, bu üç ay ciddi bir yenilenme, donanım ve gelişime vesile olur. Geniş zaman ve emek gerektiren birçok plan, hedef, iş ve etkinlik yaz tatilinde gerçekleştirilir. İyi değerlendirilmesi halinde kişi tatil sonrasında kendini yenilemiş ve gelişmiş olarak görür ve iyi bir donanıma sahip olur. Bunun için en büyük görev, anne ve babaya düşüyor. Yaz tatili gibi uzun bir tatil döneminde çocukların eğlenerek, dinlenerek, hem psikolojik gelişimlerini hem de zihinsel gelişimlerini olumlu etkileyecek bir şekilde geçirmeleri önemlidir. Bunun için tatil aktivitelerinin de bu amaca hizmet etmesi gerekmektedir.”

“İyi bir program yapılması önemlidir. Şunlar dikkate alınabilir:
Herkese farklı bir program:
Öğrenciye tatil programı yapılırken yaş grubuna, cinsiyetine ve ihtiyaçlarına dikkat edilmesi, onun istek ve ihtiyaçları göz önüne alınarak yapılması önem arz eder. Yaz tatili ne kadar verimli ve dinlenerek geçirilirse, bir sonraki okul dönemine o kadar dinamik ve dinlenmiş olarak başlamasını sağlayacaktır.
Sanal dünyanın esiri olmasınlar:
Yaz tatili için planları, hedefleri ve zamanı iyi değerlendirme derdi olmayan öğrencileri, televizyon, internet, bilgisayar oyunları ve cep telefonları esir alacaktır. Bu esaret, onları pasifleştirecek, gerçek hayattan koparacaktır. Zamanla fiziksel, zihinsel ve ruhsal rahatsızlıklar da baş gösterecektir. Bu nedenle çocuklara, ilgi ve yetenekleri, yaş ve cinsiyetlerine uygun iş ve sorumluluklar verilmelidir.

Yaz Kur’ân kurslarına gitmeye teşvik etmek:
Hayatları şekillendirecek ve anlamlandıracak bilgi ve alışkanlıkların kitabı, gönlün ve ruhun huzur kaynağı Kur’an, genelde yaz kurslarında öğrenilir.
Örnek anne ve baba olarak kitap okumak:
Anne-babaların eline kitap alması, zaman zaman yolun kitapçılara, kütüphanelere düşmesi, çocukların kitap okumasına yardımcı olmada bir başlangıç olabilir. Kitap okuyan insanlarla tanıştırmak, yine ailecek bir kitabın müzakeresini yapmak da işe yarayacaktır. Her gün 30 dakika kitap okumaya ayrılırsa günde 20 sayfa okunur bu da 90 günlük tatilde 1800 sayfa eder ve yaklaşık 10 kitap demektir.
Sıla-i rahim ziyaretleri:
Uzun yaz tatili, akrabalarla ilişkilerin tazelenmesine, güçlenmesine, çocukların ruhlarının dinlenmesine, gönüllerinin ferahlamasına vesile olur.
Hedef belirlemek:
Önce büyük bir hedef belirlenir sonra bu hedefe ulaşmak için küçük küçük hedefler belirlenir.”

Değerli kardeşlerim!
Tatilimi nasıl değerlendirmeliyim konusunu farklı açılardan farklı yazarlarımızın değerlendirmelerinden alıntı yaparak sizlere aktarmaya çalıştık. Bu yaz tatilinde, planlı ve programlı, dopdolu, bereketli ve Allah’ın razı olduğu bir tatil geçirmeniz duasıyla…
Allah’a emanet olun.

Bu yazıya yorum bırakmak ister misiniz?