Üniversite Kulüp Çalışmaları ve Müslüman Gençlik

Öğrencilerin toplumsal, kültürel, sanatsal ve kişisel gelişimlerine yardımcı olan, tamamı öğrencilerin girişimleri ile kurulan kulüpler, akademik ve idari kadroların danışmanlığı ile çalışmalarını sürdürür. Öğrenciler kulüpler bünyesinde düzenledikleri etkinliklerle organizasyon becerilerini, iletişim ve takım çalışması yetkinliklerini geliştirir, proje yönetiminin her safhasını deneyerek öğrenir ve iletişim ağlarını geliştirme fırsatına sahip olurlar.
Dijitalleşmenin her geçen gün hayatımıza hâkim olması ile kişiler arası iletişimin giderek sanal bir hâl aldığına şahitlik etmekteyiz. Bu durum bireylerin sosyal hayata katılımını etkilemekte ve özellikle genç bireyler sosyalleşme konusunda dezavantajlı duruma düşmektedirler. Belirli bir amaç çerçevesinde bir araya gelmiş gençlerin oluşturduğu öğrenci toplulukları, üniversite ortamında öğrencileri ekip çalışmasına yönlendirmekte ve bu faaliyetler sırasında sosyalleşmelerini sağlamaktadır. Üniversite hayatında akademik gelişimin yanında sosyal sorumluluk projeleri, toplumsal sorunlara duyarlılık ve bireylerin kişisel gelişimi gibi alanlarda kulüp çalışmalarının katkısı büyük öneme sahiptir.
Her fikrin kendisine temsilci bulduğu günümüz üniversite ortamında aynı fikrin müntesipleri bir araya gelir ve amaçlarına yönelik çalışmalar yürütürler. Belli bir süre sonra bu bireyler üniversite içi topluluklar aracılığıyla üniversitedeki diğer öğrencilere ulaşıp onları etki altına almaya çalışırlar. Üniversite yıllarının verdiği enerji ve öğrencilerin taşıdıkları merak duygusu öğrencileri yeni şeyler keşfetmeye, hayatlarına heyecan katacak yeni tercihler peşinde koşmaya sevk eder. Bu durum gençler için hem fırsatlar hem de riskler barındırmaktadır. Bu tercihler bilinçli ve planlı bir şeklide yapılırsa geriye kalan hayatlarında donanımlı bir birey olma yolunda önemli bir adım atmış olurlar. Bu tercih sağlıksız karar sonucu veya popülist bir yaklaşım ile yapılmışsa hayatının geriye kalanı için tahmin edemeyecekleri, telafisi zor ve hayatlarında büyük tahribat bırakacak sonuçlar doğurabilir.
Günümüz üniversite ortamında Müslüman gençliğin dikkat etmesi gereken iki önemli husus bulunmaktadır: Birinci husus: Müslüman gençliğin içinde bulunduğu çevre ve içerisinde aktif rol alacağı organizasyonları iyi tahlil edip ona göre tercihini yapmalıdır. Müslüman, kültürünü pekiştirecek okumalar yapmalı ve çevresinde yaygın olarak konuşulan fikir ve ideolojiler hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Kişisel gelişiminin yanında bireysel ibadetlerinden taviz vermemelidir. Bir yandan düşünce dünyasını zenginleştirmeye çalışmalı diğer bir taraftan ruh dünyasını aynı zenginliğe kavuşturma çabası içerisinde olmalıdır. Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde arşın gölgesinde gölgelendirilecek gruptan biri de “Gençliğini Allah yolunda geçiren” gençtir. Sadece bu hadis bile Müslüman gençliğin içerisinde bulunduğu dönemin önemini kavraması açısından yeterli bir sebeptir.
İkinci önemli husus ise şudur: Müslüman gençliğin kendisine karşı olan sorumluluğunun yanında bir de topluma karşı sorumluluğu bulunmaktadır. Müslüman gençlik üniversite ortamında yapacağı faaliyetler ile bu sorumluluğunu yerine getirme çabası içerisinde olmalıdır. Yazımızın başında da değindiğimiz gibi Müslüman gençliğin üniversite içi kulüpler vasıtasıyla taşıdıkları davet ve tebliğ görevlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Toplumun küçük bir örneği mesabesindeki üniversite ortamında gündemi Müslüman gençlik belirlemeli ve İslâm’ın mesajını muhataplarına ulaştırmalıdır. Üniversitelerimizin gayr-i İslâmî gündemler ile meşgul olması gençlik için büyük riskler barındırmaktadır. Müslüman gençliğin üzerine düşen üniversiteleri ilim ve irfanın hâkim olduğu bir ortam hâline getirmektir. Güçlü organizasyon kabiliyeti ile Müslüman gençlik üniversite ortamında kulüpler aracılığıyla bu hedeflerine yürümelidir. Bir araya gelmenin ve ekip hâlinde çalışmanın bereketine -alacakları güzel neticeler ile- kendileri de şahitlik edeceklerdir. Bu neticeler Müslüman gençlik için dünya ve ahiret saadeti açısından tadına doyulmaz bir azık olacaktır. İnsanlığın kurtuluş mesajını, hidayeti bekleyen gönüllere ulaştırmanın mutluluğunun tarifsiz olduğunu bizatihi kendileri de göreceklerdir.